Düş Zembereğim
Ey ruhi firarım,
Düş zembereğim, Zihnimin kuytuları; Günü uyuttum da geldim yalnızlığına. Dünün öyküsünde saklı bir neferim ben, İklimlerden seken bir kuş misali, Seni arar, sana gezginim… Durgun bir gölün duru rengiyim, Saflığın miladında, Hayallerde gizliyim. Dik yokuşlarda alın terimle yoğrulan, Sevgi ekip, hüzün biçtiğim bir bahçeyim. Mealim yok, titrim yok, tinim yok. Titremiyorum artık; Çünkü sende kaybolan benim. Olmazın oluru bir sevgiye kanat açtım. Yokluğunda varlığı unuttum. Üstüm örtülü bir anne sesiyle, Yüreğim mahşer yeri… Yalnızlıksa, Önüme serilen izdiham. Ama neylersin ki, Sana sevginin esiriyim. Düne biat ederim! Cihandaki sevgisizliğe inat, yeniden dirilirim. İçerlediğim kadar içlenirim; Zira diklendiğim bu hayat, direndiğim gerçeğim. Şimdi ben, Dingin bir ömür için neler vermezdim… Sınandıkça sabır yığardım sınırlarıma. Bir nefeslik dinginlik uğruna, Neler feda ederdim… |