Ruhunun Kapısında Bekleyen Çocugum..
Haydi sizi hayal diyarımda gezdireyim kapayın gözlerinizi...
Tüm dünya mesgalesini unutun ve bir kapı deliğinden izleyin beni... Beyaz puantiyeli bir koltuğa uzanmışım ellerimde kordan daha sıcak ateş.. Ürkek bir kuş misali avucumda hayat, nefesimi duysa terkedecek... Çatısı çatılmamış huzuru buldugum yerdeyim gökyüzüne akıyorumm.. Beyazlar arasında yer tutmus kahverengi bulutlara bakıyorum. Arada ufuklarda umut çizgileri beliriyor apansız.. Bu kendimle savaşım benim tatsız, tuzsuz , silahsız ve kansız... Ne yetimlerin başı okşanıyor bu viranede nede öksüzlerin çaresi var.. En büyük buluşmalara gebe tarlalar lakin mevsimler zamansız.. Sızlıyor içim, kördüğümler atılmıs kalbimin sevda damarlarına.. Korkulu gözlerle bakıyor dünlerim umutsuz yarınlarıma. Rıhtımına gemiler yanaşmış suyunda boğulasım var limanın.. Yaşama bağlayan herşeyi o olurda, bir adım atamaz mı onun yollarına..? Hem neden hayalleri bile bu kadar kısır olsun ki insanın? Yemyeşil ovalara yağmur düşüyor, toprak çaresiz, ağaçlar ürkek Bir aşık çınar gölgesinde üşüyor, tüm hislerini yakmıs ısınmak gerek. Omuzunda derviş hırkası ayagında yolları aşındırmıs çarıklar. Tesbihin her tanesine niyazlar üflenmis hemde öylesine iç çekerek. Bir gönüle sıgınmak gerek, bu kar, boran bizi öldürür. Hem belki üşürsek içimizdeki yangınıda söndürür. Haydi çek kürekleri bu limandan esen karayeldir. Şimdi ne kadar uzağada gitsen bir gün geri döndürür.. Fırtınalar çatlatır gövdeni bir gün sızar içine duygular Niyet dervişin tesbihinde kalsın , vuslata etsin dualar. Bir garip gönül taşırım ben, nicedir susmus içine ağlar. Edemez etmeyecek beni ona kavuşmaktan baskası teselli Bundan sonrası mührü İlahidir ya takdir ya tecelli. Hayallerden uyanmak zor, sevda şehrinin bağında yanar içim Her gün kapına kosarım işte bir gün gözlerine bakmak için.. |