Sayıklamalar
Annemin çile hamuru, ellerinin nasırı olmusum..
Aynı dertten yakınan babam da öyle savurgandı. Ayçiçeği degildim belkide ama Her güneş batışında eğerdim boynumu dünyaya Benim de yakarışım, kayboluşum bundandı.. Bir böceğin yuvarladığı misket kadar Faydasız görünmekten korktum çoğu zaman Engebeli yollar ve olumsuzluklarla dolu mizan Çığırtkanların neşe dolu fermanları Sonumun başlangıcı olduğu aşikar feryatları Ağlamak boğazımda bir heves İmarsız yapılanmıs tüm gönül yığınları Hiçe sayılmıs onlarca evrak Beni en olmazımdan vurmaları Düştüğüm de kaldırmak için acımdan tutmaları Susuzluğuma gönderilmiş zehir gibi Karanlığıma karanlık katan yağmur bulutları... Neyseki hayallerim var benim Oluk oluk kanımı akıtan tertemiz düşlerime Dokuz tahtanın ilki olmaya hevesli Sevinç ormanlarımın meyvesi İşinde mahir eller beni sağıma döndürmüş.. Yaşamak gailesini anlamış İç savaşlarımda galip gelmiş, öyle ki.. Yaşadığımı sandığım en güzel yaşımda öldürmüş... Sanki uyandığımda tüm bunlar duman misali uçuşacak Ardında manasız boşluklar Tüm çabaların,uğraşların içini dolduracak.. Ve sen sevgili hepsinin diğer tarafında Tasvirlere sığmayan güzellikte Omuzlarında nurdan kanatlar çırparak... Gözlerimin görebildiği heryeri dolduracaksın Benden ala çiçek yok diye tüm renkleri solduracaksın. Kayıtsız şartsız var olacak Varlığına hasret divane gönlümün İyi ki var diye dualarında öylece tertemiz kalacaksın... |