NEREDESİN SEN
"Aşk, onun kaybolan anının içinde yeniden bulunan bir sorudur."
Aşk burada sol yanında, kelimelerde, Bir nefes gibi yakınken, “Neredesin sen?” Kalbinde sen saklıyorsun beni belki de. Niçin hâlâ sormaktasın, "Neredesin sen?" Belki sonbahar yaprağının düşüşünde, Belki sabahın ışığında bir gülüşte, Dönüp baktığın yerde duyduğun her seste, Gönlüm hep seni arıyor, "Neredesin sen?" Gizemli gözlerindeki bir damla yaşta, Leylim gecede yıldızların bakışında, Yüzündeki o ince tarifsiz telaşta, Sabırla beklerim seni, "Neredesin sen?" Bir şarkının en hazin hüzünlü yerinde, Anılarda saklı her bir eski resimde, Şiir defterinde unutulmuş bir izde, Hep ben seninleyim sanki, "Neredesin sen?" Bir rüzgâr gibi esip geçiyorum bazen, Öksüz kalmış kalbinin en derin yerinden. Bir an hatırlıyorsun, kaybolup giderken, Bak yine de soruyorsun, "Neredesin sen?" Gözlerin ufka dalıp gider uzaklara, Gizlediğin o uçsuz bucaksız yollara, Her adımında seninle, her an dağlara, Fısıldıyorum usulca, "Neredesin sen?" Dalgalar sahile vurduğunda her seher, Sana getirdiğim sözcükleri duy yeter. İnan bu sevda geçmez, silinmez bir eser, Ama hâlâ sormaktasın: "Neredesin sen?" İlkbaharda çiçek açan bir tomurcukta, Sonbahara yenik düşen sarı yaprakta, Her mevsim yanında, her bir nefeste hatta, Dudaklarımda o soru: "Neredesin sen?" Tek seninle yürürüm sessiz adımlarla, Gizliyim gülüşlerindeki parıltıda. Bir masal gibi içindeyim ben aslında, Ama sen hâlâ sorarsın: "Neredesin sen?" İlk baktığın her yerde, tuttuğun her tende, Gizlice içine çektiğin her surette, Varım hep, kaybolmam hiç, özlerim elbette. Bir cevap gibi çağlarım: "Neredesin sen?" Halil Kumcu 21 Kasım 2024 / Perşembe / Ankara ŞİİRİN HİKÂYESİ: "Neredesin Sen?"* şiiri, derin bir özlemi, kaybolan bir sevgiliye duyulan sonsuz arayışı anlatan duygusal bir yolculuktur. Şiirin her satırı, bir kaybolan aşkı ve ona duyulan bitmek bilmeyen özlemi sorgular. Şair, sevgilisinin kaybolmuşluğunda ve yokluğunda her anı arar, her hatırayı, her sesi, her gülüşü bir umutla bekler. Bu şiir, bir tür içsel monolog gibi, sevdanın kaybolmuş bir parçasını sürekli aramanın, kaybolan birine sormanın sürekli tekrarından oluşur. Şiirin ilk bölümlerinde, şair aşkın kendisini hem kelimelerde hem de en yakın hislerde, sol yanında hissetmektedir. Bir nefes kadar yakın ama bir o kadar da uzak olan bu aşk, kalbin derinliklerinde saklıdır. Şair, “Neredesin sen?” sorusunu defalarca sorarak, kaybolmuş olan sevgiliye duyduğu özlemi dile getirir. Bu sorunun tekrar tekrar sorulması, kaybolan bir sevgiliye olan sevgiyi ve onu her zaman arama arzusunu simgeler. Sonraki dizelerde, şair bu kaybolmuş sevgiliyi bir sonbahar yaprağının düşüşünde, sabahın ışığında, bir gülüşte ve hatta bir şarkının hüzünlü notalarında bile arar. Aşkı, her anın içinde, her küçük detayda arar ve her sesin, her anın, her nesnenin ona ait olduğunu hisseder. Sevgiliyi bekleyen şair, onun kaybolmuşluğunda bir tür içsel huzursuzluk yaşar, ama bu huzursuzluk aynı zamanda bir bekleyişin derinliğini de simgeler. Aşkın her bir hatıra, her eski resim, her unutulmuş izde saklı olduğu vurgulanır. Geçmişin anıları, kaybolmuş sevgiliye olan bu sürekli arayışı daha da pekiştirir. Bir yandan kaybolmuş sevgilinin peşinden bir rüzgâr gibi geçerken, diğer yandan şairin içindeki o derin boşluk da büyür. Sevgilinin kaybolmuşluğu, zamanla bir hüzne dönüşür, ama aynı zamanda sevdanın her zaman var olduğu gerçeğiyle birlikte bir huzur da taşır. Şair, uzaklara dalan gözlerinde, sevdanın her yönünü hissettiğini söyler. Gözlerdeki derinlik, ona olan sevdanın sonsuzluğunu ve kaybolmuş aşkın gizemini anlatır. Gözlerin daldığı her uzaklık, kaybolan bir aşkın ve her kaybolan adımın sembolüdür. Ancak bu kaybolmuşlukla birlikte şair, her adımda sevgilisinin yanında olduğunu hisseder. Her an, her adımda, her dalga sesinde, "Neredesin sen?" sorusu yankı yapar. Sonraki bölümlerde, şairin içindeki sevda, geçici değil kalıcı bir iz bırakır. Dalgalar, sahile her sabah vurdukça, şair ona olan sevgisini her gün yeniden hatırlatır. Her mevsimde, her an, her nefeste, bu sevdanın kalıcı olduğunu söyler. Şairin dile getirdiği bu sevdanın bir "eser" olarak silinmez olması, onun aşkının ölümsüzlüğünü anlatır. Şiirin sonunda, şairin içindeki sevda, her kaybolan anıda hep var olmuştur. Şair, bir masal gibi içindedir ama yine de sevdiği kişi sormaktadır, “Neredesin sen?” Bu, sevdanın kaybolmuşluğu ile birlikte, aslında varlığının sürekli devam ettiğini vurgular. Her adımda, her bakışta, her dokunuşta, kaybolmuş olan sevgili, aslında her zaman yanındadır ve şair, kaybolan sevgiliye hep bir cevap olarak çağırır: “Neredesin sen?” Özetle: Şiir, kaybolmuş bir sevdayı arama, onu her yerde ve her an hissetme üzerine bir hikâyedir. Her anın içinde, her hatıra ve her detayda sevgiliyi arayan şair, kaybolan aşkını aramakla kalmaz, aslında sevdanın zaman ve mekân tanımayan bir varlık olduğunu da fark eder. "Neredesin sen?" sorusu, bir kaybolmuşluk değil, aşkın devam eden bir arayışı ve varlığıdır. |