YİTİP GİDEN ANILAR
"Geçmişin gölgesinde yitip giden anılar, yaraların hatırasıyla içimizde sessizce yaşamaya devam eder."
Yitip giden anılar ve o eski ben, Kapanmaz göğsümde bıraktığın yara. Girdaplarda sarhoş ve bulanık, Sonsuz bir boşluk, bitmeyen bir ara. Sönmeye yüz tutmuş ışık gibi. Ne bir el uzanır, ne bir ses gelir, Dokunursan aşkın ateşine, Her köşe başında gözlerim belirir. Bir kış gecesi gibi üşütür, Her soluk aldığımda yeniden başlar; Yalnızlığın derin yankısıyla, Tekrar tekrar yaşanır ayrılıklar. Bir umut, belki de yarın. Sararmış yapraklar gibi dökülsem de, Kırık bir dalın ucunda filizlenir; Bir cevap arar ellerim ellerinde. Ne yana baksam silinmez izlerin; Gölgeler yankı bulur. Her kapı çaldığında bir iz, Fısıltıyla duyulur. Bir kuytuda düş misali, Dualar, dileklerle beklerim seni. Batarken boğazıma kıymığın, Verir hep o yitmişliğin verdiği hissini. Yitip giderken anıların rüzgârla, Bir iç çekiş kaplar yüreğimi. Ne sen gelirsin ne de ben sana; Bu yalnızlık çukuru sarar hüzünle ikimizi. Kapanır kapılar, kapanır tüm yollar; Bir sızı kalır senden geriye. Her şey donar, renkler bile, Bir hayal misali dönersin diye. Artık zaman yetmiyor yaşadığımı sanmaya. Yaşlanmakla ıslanmak aynı şey mi? İhtiyarladım bir yağmurun gölgesinde. Şimdi ölmek de soğutmuyor içimi. Halil Kumcu 5 Kasım 2024 / Salı / Ankara |