Hayata DairHayat işte, en çok seni anlamasını beklediğin insanlara karşı tepkisiz kalmayı öğrendiğinde farklı bir boyut kazanıyormuş. Öyle bir susuyormuş ki insan, söylenecek sözlerin tükenmesinden değil, derin bir içsel kabullenşin getirdiği bir sessizlikmiş bu... Hiçbir şeyin anlaşılamayacağını, size yaşattıkları bir çok duygunun sözcüklerle açıklanamayacağını fark ettiğiniz an bitiyormuş kendinizi açıklama çabanız da. Sessizliğin içinde, duygularıyla yalnız kalmayı, onları gözlemlemeyi, tanımayı ve kabul etmeyi, kendinin en iyi arkadaşının yine kendi olabileceğni, kendine olan sevgi ve öz saygının ne anlama geldiğini anladığında içsel ve fiziksel bir sınır çizmeyi öğreniyormuş insan. Bu, başkalarına ve kendine duyulan saygı ve de değer vermenin yanı sıra, kendi psikolojik alanını korumak için de çok gerekliymiş meğer insan hayatında. Kişi bu noktaya ulaştığında, Tam da bu noktaya ulaştığında, kelimelere duyulan ihtiyacı azalıp, kendine ve hayata dair en derin, en gerçek duygularla yüzleşmeye başladığında, tam bir insana dönüşüp, kaderini de mutlak değiştirdiği yerdeymiş aslında. ... Rast gele Kolay gele... |