Yalınayak bir duruş
-
’Ayrılık’ denen yolun başında, göğsünde çırılçıplak iz taşıyan ’yalınayak bir duruş’um ! İnleyen halatları ile upuzun köprüler kurulu ayaklarımın ucundan hüzün diyarına. ’Kalmalı diyen yanım’ ın, sessizliğine gücenirken, ’yürümeli diyen yanım’ ın failine güvensizim... ıı- Hasret ninnileriyle büyüttüğüm her bir şiiri alnından öperek atıyorum bohçama. Sırtıma yüklenip tüm acıları, aldırmadan önümdeki uçurumlara alıp götürmeli diyorum yüreğimdeki yağmurları, başka baharlara. Varsın, yeşerdiği yerde solsun, yarınlara taşınmayan hayaller ! Varsay, bu sevda bahçesinde hiç çiçek açmadı/n k/adın ! Hadi, sadece bir adım ! ııı- Bir serçenin kanat esintisi öpüyor yanağımdan, önce. Ardından, elimi yüzümü üşüten çam kokulu bir rüzgâr geçiyor yaralarımın üzerinden. Yüreğimin yangını tutuşuyor yeniden nefesimin dar sokaklarında. İnzivaya çekilen resimler şekilleniyor sönen bakışlarımın ferinde, küllerinden yükseliyor kokusu adının ! Göğünü yitirmiş yağmurlar sığınırken yüzümün derinleşen her bir çizgisine, kenetliyor ruhumun boğazını yazılmayan şiirlerin parmakları. ıv- Ermiyor aklım bu yolun sonuna ! Gitmiyor ayaklarım ! Korkuyorum ben o diyarda yaşamaya adam ! Affet ! Gerisin geriye, başım önümde, Adı, ’ Bir umut ’ denen yolun başına sürükleniyor adımlarım.. ~~ pnr tutulamayan söz... |
her bir şiiri alnından öperek atıyorum bohçama.
Sırtıma yüklenip tüm acıları,
aldırmadan önümdeki uçurumlara
alıp götürmeli diyorum
yüreğimdeki yağmurları, başka baharlara
bu güne değin okuduğum çok derinlikli şiir
gelip gidip okuyorum torun
yorum ondan yazmadım
her yorum eksik kalır
bir kahve arası zaman demi tadından dı şiir