Son bahar
Son bahar toprak, kahveye çalmış,
Sararmış yapraklar, insan gibi olmuş, Baharını görmüş, sonra solup gitmiş, Şen şakrak kuşlar, uçmuyor bu gün. Parmak uçlarını ısıran soğuk, Toprağa karışan yağmur, hüzün dolu, Toprak kokusu, yalnızlığı neye yormalı, Hangi paspal uydurma dindirir acıları? Fiziki mi her acı? Hayır, hayır, Bazen ruhun da acıyor, içten bir yarı, Kimi zaman gözlerde biriken yaş, Kimi zaman içten gelen bir fırtına, İnsanın kalbinde gizli bir yara, Düşüncelerde kaybolmuş bir dünya, Her bahar gelir, ama bir başka dert, Yalnızlık içinde, sessiz bir hüsran. Gözlerimdeki gökyüzü, bulutlarla kaplı, Hüzün rüzgarı eserken, içimde bir sızı, Ağaçların gölgesi, birer anı gibi, Bıraktıkları izler, derin bir yara açtı. |