20 m2 Kedi
bir sabah ya da kuşluk vakti de olabilir,
kendime söz verdim yorgun bir aynanın yanı başında benim hiç kolum kırılmayacak denize nazır bir yalnızlığım olduğu için yöresel acılara fazla duyarlı olamıyorum iklim gereği hüzün ben de polen gibi uçuyor, ama sanmayın ki hiç acı çekmiyorum elbet ben de çekiyorum kendi halimde, milletin gözüne sokup şımarmış bu dememeleri için içten kanıyorum bazı, aptal bir iddia gibi duruyor hiç kolumun kırılmayacağına dair inancım, kolum kırılırsa tabi ki reddetmeyeceğim yanıldığımı, bel ki de kolum kırıldığı an aklımdan geçirmek için bu söz benden çıktı böyle bir senaryoda daha muhteşem bir his olacak o an kırılmanın verdiği acıdan önce verdiğim sözün aklıma gelmesi, acıyı bile hafifletebilir, belki de ben bu özelliğimi geliştirmek için kendimi hazırlamak adına söz verdim kendime bunu düşüneceğim, kırık bir kolla ne kadar zor olduğunu anlamak için sana sarılmanın belki de uzun süre kırık bir kolum varmış gibi sarıldım sana, sen de belki de kalbin kırık gibi davrandın bana kalbinin kırık olması kalbinin kırık gibi davranmış olmandan daha kolaydır bunu anladığım da söz verdim kendime bu ikinci söz kol kırılır yen içinde kalır ne alaka deme japon para biriminin kolun kırılmasıyla bir alaka kuramadım ben de ikinci sözümü geri aldım arkama yaslandım püfür püfür kedi esiyor ufuklara daldı gözlerim trabzandan sallanan şey bir adam mı yoksa poşet mi kestiremedim o an kendime yeni bir söz verdim trabzanlardan sallanırsam bir gün insanların aklını karıştırmamak için siyah plastik gibi giyinmeceğim |