Putu kırdın sen,yüz felci geçiren rüzgar
içeri doğru eser,acısından beslenmek için
kırgınlığımın ziyareti bu,doğa olayı ya,
siz beni yüksek sesle çağırmayın bugün
adıma kuş kondu,
putu kırdın sen içinde bir krizin dna’sı
yaza yakışmayan bir yüz ki
kışın dışarıda sırıtmasın diye sırıtıyoruz,
kemikten daha kolay kırıldığım için
puta sarıldım ben, ama sen kırdın.

ne kadar da zormuş
sevilmemenin taklidi,
bir iskandinav lokantasında görmüştüm ilk seni
üstünde mavi bir tik,
gündüz görüşelim mi demiştin
tam altı ay gece sürdü o sene
en güzeli de güneş panelini sevmemdi,
bir putu kırdın sen içinde bir tayın affı
kiliseye park edilmiş eski bir cinayet
nasıl da sıkışmış torpido gözüme böyle
özür dileyememek,


berbat olmuş bir yara bu ,kaşınması yılana ait
ellerin olmaması ile açıklanır sakin,
belki sana geçerim sonra
ben bir yarayım ama önce kapanmam gerek,
belki sonra geçerim,
sen putu kırdın
putu kırdın
tavafı kırmızı Mersedes’le de yapsan olur
nasıl da sıkışmış böyle
torpido gözüne çapak,
tavafı kırmızı Mersedes’le de yapmasan olur
putun içinde kalbim,
cehalatimden öpüyorum seni..