.Fas_ saf.
Saf,
Herşeyi anlamaya ve algılamaya müsait Saf , Herşeyi bilecek kadar donanımlı birinin Zikrine malzeme olacak kadar çeşitlilik Saf, Yerini belirlemiş , kendi halinde Saf , Ulu orta ve gizemli Saf , Herşey Saf , hiçbir şey Saf , Herkesin hedefi Saf , Herkesten gizli Saf , Güneşe en yakın mesafe Saf , Ayın karanlık yüzü Saf , Sabah namazında okunan ezandaki huzur Saf , Akşam vakti telaşı . Saf, Siyahın üstüne düşmüş kadar net Beyazın içine saklanmış giz ... Saf , Timsahın dişinde takılı kalmış ölümcül lezzette et kırıntısı Saf , Meleklerin kanadında parlayan gümüş ışıltısı. Saf , Yaradan kadar temiz Saf , Şeytanın şerrine düşmeye görsün. Saf Milyonda bir,e denk gelse de İki ruhun birbirine yaşarken rastlaması. _Git Yeter ki mutlu ol_ |