Rüzgâr Gibi Geçme Zaman
Ey anlar, sakince durun,
En güzel ânı yaşarken sizde kaçmayın, Koşan bir rüzgâr gibi savrulup gitmeyin, Bildiğim en sıcak, en dokunaklı anıları silmeyin; Bir solukta geçen saatler, Nereye bu acele, bu telaş? Bırakın biraz daha kalalım bu anın kucağında, Sanki sonsuzmuş gibi süren bir baharın ortasında; Göz açıp kapayınca yok oluyor güzellik, Daha doyamadan, hissetmeden kayboluyor, Zaman, dört nala koşan atlardan bile hızlı, Bir nefeslik duruşa bile izin vermiyor; Oysa ne çok şey var tadına varmak istediğimiz, Dingin bir akşamüstü, usulca batan bir güneş, Bir dost sohbeti, bir kahkaha, bir sarılış, Ama siz, saatler, hep uzaklaşıyorsunuz ellerimizden; Biraz yavaşlayın, en azından bir nefes verin, Bir an daha kalalım o sıcaklıkta, Ne kadar güzel olduğunu fark etmeden geçen anlar, Sanki elimizden kayıp giden bir rüya gibi; Daha yaşanılası o kadar çok şey var ki, Bir anın içine sığan bin mutluluk, Ama siz, zamanın kanatları, hep ileri uçuyorsunuz, Bir iz bırakmadan, geçmişin sislerine karışıyorsunuz; Biraz daha kal aramızda , ey zaman! Doyduk aslında hayatın tadına, Bir nefes, bir soluk daha alalım, Belki bu zulmü de silersin giderken, ama şimdi değil, biraz daha kal burada; Bahadır Hataylı/15.10.2024/13.20/Namazgah/İST |