uykusuz kalktım yürüdüm içimde ne varsa döktüm yollar incindi o kadar uykusuz ve bitkindim ki iki ağaç öteye gidemedim
zihnimin tüm karmaşasını yılgınlığını aldım orada görklüce oturan çınarın dibine bıraktım sağıma baktım soluma baktım Allah’tan kimsecikler yoktu
hemen üzerimde bir arınma ruhumda bir hafiflik kalbimde bir naiflik hissettim ama dizlerimde tortulanan yaşam ağrısı yok! yok! yaşam çıbanı aynı yerde bağdaş kurmuş oturuyordu bu duruma biraz hüsran yüklendim
gözlerim uçan kuşları arandı yardım çağrısı ister gibi ne yazık ki gök boştu çınar ağacı da içimden tabi dedim daha saat çok erken rüzgâr sert hava sert güneşin çıkmasını havanın yumuşamasını bekliyor olabilirler
bu yürüyüş kendimden kaçış olabilirdi olmadı yine kolayca kendime yakalandım benden başka çınardan başka yoldan başka bir Allah’ın kulu yoktu
vazgeçtim her şeyden kaçıştan bile dönüş yoluna ağlamaklı bir göz bıraktım çok tuhaf yolun yedeği de önüme sürülmüş gibi yürüdükçe yol uzuyor uzadıkça geriliyordum yay gibi
tuhaf ki tuhaf fırlatılacak bir ok bile yokken
neyse yolun kavşağına vardım dayandım sonunda ama gözlerimin sulu zembereği boşaldı çaresiz hissettim deliler gibi ağlıyordum sağanak sağanak dökülüyordum kaldırımlara yollara
gri taşlarla döşenmiş kaldırımdaysa iki karınca vardı hayret yalnız değildim karınca bile olsa üstelik karıncalar hop hop zıplıyorlardı sevinçten oley! oley! yağmur yağıyor dercesine
bense sessiz sessiz hem ağlıyor hem seyrediyordum yolsa uzayıp uzayıp gidiyordu önümde kaygısızca içindeki yalnızlığa davetiye çıkarır gibi
orada öylece boğazına kurşun sıkılmış biri gibi boğuluyordum sadece boğuluyordum işte
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÇINAR AĞACINA KAÇIŞ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇINAR AĞACINA KAÇIŞ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gri taşlarla döşenmiş kaldırımdaysa iki karınca vardı hayret yalnız değildim karınca bile olsa üstelik karıncalar hop hop zıplıyorlardı sevinçten oley! oley! yağmur yağıyor dercesine
bense sessiz sessiz hem ağlıyor hem seyrediyordum yolsa uzayıp uzayıp gidiyordu önümde kaygısızca içindeki yalnızlığa davetiye çıkarır gibi
orada öylece boğazına kurşun sıkılmış biri gibi boğuluyordum sadece boğuluyordum işte
Ağlattın çok..
Hani insan bazen bir şarkıda bir şiirde kendini bulurya
İşte nokta cümlesi ile şiirin kalbinde kendimi gördüm.
Kucak dolusu sevgilerimle
Güzel yüreğinden öperek 💞💐