hoş geldin karanfil güne işlenmiş sararmış yaprak gibisin ellerin sahil boyu sazlık içi dolu katmerli sızı dudaklarında ufalanmış bayat ekmek kokusu belli ki içinde biriken toksinleri atamamışsın
fazla gerginliğe mahal vermemelisin yaşamın görevi drama yaratmak alışmalısın oysa annem bize oyunun kurallarını öğretmişti gecenin karanlığını gündüzün aydınlığı ile çarpıp içimize doğan ışığın gizini çözmesini öğretmişti göğe mendil bağlayacak kadar cüretkar çıkmaz yolları açacak kadar sezgili korkuları yerinden sökecek kadar dişli
o l a c a k -tık tık tık
üzgünüm karanfil annem yok gitti senle ben noktasına virgülüne kadar yorgunuz düşlerimiz tıka basa hüsran eşelenmiş toprak sağımız solumuz yaşayan ölüler her gülümsemeleri çürük dişler durağı
nereye varsak nereye otursak oradalar ölüm ve kin kusuyor sapkın solukları herkes birbirine yürüyor kan ve vahşet yağıyor topraktan çıldırmış karanlık ne bulduysa ne yakaladıysa örtmüş üzerlerini göz gözü görmüyor
gel hele sakinleş otur şuraya istediğimiz ne soralım kendimize kazasız belasız bir ömür mü yoksa heyecanı tavan yapmış bizi peşi sıra sürükleyen bir aşk mı bugün uyumayalım karanfil kristal yüklü bir geminin ışığında yıldız yarıştıralım senin yıldızın benimkini geçerse kaygıları kederleri bakır tavında dövelim
benim yıldızım seninkini geçerse her şeyi boş verelim elleri yalnızlığa bulaşmış evlerinde uyuyan kimsesizlere yaşlılara ve hastalara neşeli şarkılar söyleyelim vokalist olarak mahallenin tüm kedilerini toplayalım
sonra annem için bir şiir bizim için bir masal yazalım gündüz kuşlarına verelim yollar aydınlansın dağlar çiçeklensin asmalar üzümlensin velhasıl sen bana hep iyi geliyorsun karanfil bak radyoyu açtım babamın sevdiği türkü çalıyor uzatıp ayaklarımızı dinleyelim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AHLATIN BAŞINDAYIM /KARANFİL şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AHLATIN BAŞINDAYIM /KARANFİL şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hangi şiiri yazsam hangi şiire dokunsam içinde yüzlerce can(m) kırığı.
Yazdıkca içimizdeki cam kırıklarını atıyor ve okudukça gerisin gerisi topluyor muyuz kısmı ise muamma.
Özetle bildiğim tek şey var ki bunca hüzün ancak yazdıkca dağılıyor etrafa.
Benim babamın çok türküsü vardı. Çocukluğum gençliğim öylesi aşina ki bu türkülere, türkülere sarıp yokluğunun hüznünü unutamıyorum bir türlü hatırasını.
Karanfili de alıp yanınıza bir neşeli şarkı da benim için söyler misiniz?
yıne zengın ımgeler yıne konusma havası rahatlıgıyla yazılan şiiir ama boyle sıırler yazmana ragmen hep mutevazısın flycan bu sıtede kendını bı halt sanıp da ben herkesden farklı yazıyorum dıye kibirlenenlerin butun sıırlerını toplasan bir senin yazdıgın şiir etmez ..usta kalemıne selaam
haklılar ..... kırların keyfini çıkarmak lazım malum kış kapıda:)
keşke bizim de kırlarımız olsaydı koşacağımız valla imrendim şöyle köy ve ormanın içinde bir yerlerde olsaydık ...bizlerde binaların içinde gökyüzü ararken...
galiba sevgisizlikle öyle başa cıkıyor herkesi rakip ve potansıyel zarar verecek kişi ollarak goruyor o yuzden hep savunmada....yakındır muhtarla berberin kırlarda neşe içinde yuvarlanıp şiir okuyacağı gunler yakındır: flycan:))
aslında bu yüzden yakınlaştığı herkesi de yine rakip mi görüyor ya da içindeki sevgisizlikle böyle mi başa çıkıyor oysa üstün ve farklı olmak değil mesele... sadece "yeterli olmak ve kendini sevmekten" geçiyor her şey
kendini seven insanlar arayış kibir hasetlik içinde olmaz adımlarını daha emin daha düzgün atar...
neyse ya muhtar emmi'ye selam söylemeyi unuttum... o da bizleri unuttu gibi...işler yoğun galiba hahhe
sağolasın flycan evet kendıne guvensızlıkten oluyor kişi guvenmediği için ne kendıne ne başkasına hep savunmada hep kendini farklı bir konumda görüyor galiba böylece yetersizliğini maskeliyor bu şekilde
çok çok teşekkürler sevgili vortex gününü de kutlarım tekrar ...herkesten farklı yazıyorum diye kibirlenmekse ve bunun uğraşısını vermek kendine güvenememekten kaynaklanıyor olabilir sanırım... kendine güvenen birileri için bunlar manasız ve anlamsız gelir...çok şükür kendimize yazdıklarımıza güveniyoruz...ayaklarımız yere basıyor şükürler olsun
sanırım çoğumuz eski o daha yoksul ama daha mutlu huzurlu günlerimizi arıyoruz...yapacak bir şey yok değişim geçirmekte dünya ve bizlerde... keşke iyiye giden bir değişim olsaydı ama tam tersi ürkütücü oluyor sanırım yine de insanoğlu her şeyin üstesinden gelmeyi bilir diyelim...
Şahsım adıma içimde biriktiripte kimselere açamadığım hislerimi döküyorum şiire dönüp baktıkça o anıları o hatıraları yaşıyorum iyi ki Rabbimiz kalem ile yazmayı öğretti bizlere...
şiir aslında çokça geçmişin özlemini türküyle vurgularken günümüzün anlam kargaşasını içimizde içselleştirmeye çalışıyor bu tabi ne kadar başarılı olabilir onu Allah bilir gerçekten haber izlemeye her gün vahşet olaylarına yürek dayanmıyor...neyse hayat böyle işte herkese zor
Yazdıkca içimizdeki cam kırıklarını atıyor ve okudukça gerisin gerisi topluyor muyuz kısmı ise muamma.
Özetle bildiğim tek şey var ki bunca hüzün ancak yazdıkca dağılıyor etrafa.
Benim babamın çok türküsü vardı. Çocukluğum gençliğim öylesi aşina ki bu türkülere, türkülere sarıp yokluğunun hüznünü unutamıyorum bir türlü hatırasını.
Karanfili de alıp yanınıza bir neşeli şarkı da benim için söyler misiniz?
Kedilerin vokalistliği de kabulüm.
Çok çok ötelere gittim şiirle.
Tebrik ediyorum.
Selam ve Sevgilerimle.