Aynaya Gel Aynaya! (Bir alana bir de bedâva)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Şükrü Atay Üstâdın
o destânsı Edebiyat Defteri şiir(ler)ine ben diyeyim NAZÎRE, siz deyiverin REDDİYE!) Not: İtalık mısralarda çuvaldız kullanılmıştır. Ey hakikat, sen ki bana el âlemden yakınsın, Hiç kimseyle sözüm yok, haksız olan sakınsın, Ben söyleyim doğru bir söz, her meclîste okunsun, Niçin seni yolsunlar da eller sorguç takınsın? Zülf-ü yâra dokunurmuş, dokunursa dokunsun, Al kaşağı, gir ahıra, yarası olan gocunsun. Nâmdâr Rahmi Karatay Bu sitede tonla şiir neşredilse de Şâir kim, ozan kim, sazan kim belli değil… Eğrisi, doğrusu, deşifre edilse de Yazan kim, kazan kim, azan kim belli değil... Şâir var, sanki her sâniyesi bir anı Dakka başı neşriyle şişirir kafanı Serinlik gelsin diye açarsın hemen fanı Derinlikten serinliğe, yol belli değil... Kim okur birâder onca ıvır-zıvırı İmdâda mı çağırsam hazreti Hızır’ı Forslu biri uyarsın gayrı şu hınzırı Nicelikten niteliğe rûh belli değil... Şâir var, her gün destân yazmadan durulmaz Şâir var, ondan hesap ve kitap sorulmaz Ve şâir var, her dem kîn kusmaktan yorulmaz Kusan belli de, susanlar kim belli değil... Kimi kasıkta öğrenmiş sanki yazmayı Kimi olur olmaz taşa vurur kazmayı İşkembeden sallarken pek sever azmayı Mîdedeki gübre, azot mu belli değil... Kimisi ne bendine sığar, ne kabına Verip veriştirir, aceb’ kimin adına Hezeyân olmasa, doyum olmaz tadına Adres belli de, mukaddesi belli değil... Kimisi fitne-fücûrla sergiler budunu Sanırsın Pensilvanya’dan almış kodunu Alsam mı elime o budaklı odunu Sapan kim, saptıran kim, heyhât belli değil... Kiminin aşkı garb diline akıntılı Kimi arapçaya çok fenâ takıntılı Hased denen o marazından kalıntılı Çağdaş mıdır, yoksa dağdaş mı belli değil... Neyzenvârî, yamuk ağızla seni dürter Yetmedi, bir de yorumcu dostlara sürter Kendisi sanki kutsanmış, sayın Hür Ter Dürterken, sürterken, terler mi belli değil... Kimi hazretlerde gör, bol keseden ünvân Göz gezdirsen sayfada, bütünüyle üryân Ağzım tatlansın diye ısmarlarım püryân Kerâmet ünvânda mı saklı belli değil... Çoğunun ne ma’nâ, ne de da’vâ umrunda Leylâsından başka koku gezmez burnunda Bu kutlu eşgüdüm, gayr-ı mevcûd rûhunda Âşığın mâşuğa, kimyâsı belli değil... Kimi usûlunce esere yorum yapar Kimisi yorum yaparken şiirden sapar Nicesi olur olmaz lakırdıya tapar Şiir mi kıymetli, yorum mu belli değil... Kimi lâf-ı güzâfla işin dırdırında Kimisi kîl-u kâlle kökten vırvırında Görürsün nicesini dâim gırgırında Börtü-böcek kimde, köçek kim, belli değil... Kimisi ne suya dokunur, ne sabuna ’Like’’lanmamaktan korkar, ilişmez tabuna Bedâva da verseler, almazsın tapuna Sabunsuz tabunun, tapusu belli değil... O her neşri beğenen, sevsinler diye mi Rüşvet mi verir aceb’, yoksa hediye mi Ak bilmez, kara görmez, meyli griye mi Ak nerde, karayı kim çaldı belli değil... Sen şiir beğenirken, etmezsin hiç hesap Yapay zekâ sanki mübârek, ânında cevap Yâde-i ziyârette bulcak sanki sevap Şiir mi beğenir, şâir mi, belli değil... Destânsı şiirlerde yorumsuz sayfalar Birbirine pas atan şu paslı tayfalar Gördükçe çağlar içimden, nice hayfalar Kim pişmân, kim perîşân, zinhâr belli değil... Hazır kalıp yorumlarla kimler sürümde Bu sığ lezzet ancak, sossuz tavuk dürümde Yanıldın, yol almaz sanırsan bu cürümde Dürümün sürümünde, cürüm belli değil... Kimi şâir özgürce dokusunu dokur Kimisi var yalnız he-ce-li şiir okur Kimi de serbestte dolanır fokur fokur D/Okuyan kim, fokurdayan kim, belli değil... Çok azında gör sen, o heybetli duruşu Finalinde hem şiirin, okkalı vuruşu Döner dolaşır, cum-baba’yadır uruşu Yurtsever mi, vatansöver mi belli değil... Ara vermez zâhir, hep devletine toslar Heybesinde birikmiş, paylaşılcak kozlar Ya fondaştır, ya da sufleli bu yozlar Kin mi kusar, cin’e mi susar belli değil... Biri var ki, kafayı takmış sekülere Ton be ton dizeler dizmiş taşkın kilere Selâm çakar muhâfa-sakâr âbilere Selâm alan, kelâmı duyan belli değil... Bir diğeri kederli, dinden, dincilerden Destek ister gibi hâli var, kincilerden Kurşun döktürmek vâcip olmuş, cincilerden Dîne mi merbûtu, kîne mi belli değil... Birisi var yazmadan evvel sanki içmiş Birisi de kendine duble mahlas biçmiş Bir diğeri mahlas kabûl etmez, bir hiçmiş İçenle biçen belli de, hiç, belli değil... Kiminde aşırıya kaçan hödük dozlar Kimine dek gelirsin, erojenik pozlar Sormayın kim diye, söyleyemem a dostlar Sap mı arar, şiir mi yazar, belli değil... |
Bu güzel eseri bizlerle paylaştığınız için teşekkürler
çok doğru tespitler..
Selâmetle