ELBET OLMALI BİR FARKIN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Ben yaşarken vurdular çocukları, Sahiden olabiliyormuş, Ben inanmıyorumdum o kadar. Sahiden vurdular, Nehirlere kan karışmıyor mu? Biz kan içmiyor muyuz? İnsan insanla kardeş değilse, Hiç mi görmedi birini? Bir başkasına hiç mi çarpmadı? Şimdi, acı ve ölü sesleniyor. Seven insan acır, Seven insan hisseder, Seven insan seçer.’’(Alıntı) Ummanlara denk gelen nehir misali gözlerinde sevginin, ihya etmekle eş değer ifşa ettiğin ya da etmediğin gerçek sevgin. Vurgun yiyen göçmen kuş: Bakışında şehrin yerleşik bir düş Kokarcanın değil gülün tini ve işte adadığın her b/akış Aşkın realitesi iken ruhun güftesinde sonlanan çığlık Ve o bekleyiş İzbelerin geçimsiz ilikleri İnsan ve insana dair hep mi eklem yerleri Acır şiirlerin ve nesrin Ve şivesi enginlerin Kayıpların suskun gücü Ertelenmiş insanlığın mahrem güdüsü Ölümsüzlükse ise sonu gelmeyen bir izlek Deva bulmakla eş değer deveyi gütmek Ah, endamlı şarkılar Ve sen, zarif aşk dolu bülbül! Sökün eden yeni günü ve gülü Üstüne örttüğünden beridir de ömrü Öteki simaların cilvesi Cılkı çıkmış dünyanın asla da yok iken ederi Gönül ile kapışan bir sözlük misali Elbet kalemin sönmez feri Bir ışıyan Bir şakıyan Bir solan güne meyleden O derin bakış Şaşı imgelerden çıktığın yoldan Dönüşün nasıl ki şiir yüklü makam Mıntıka temizliği Herkes öncelikle süpürürken de kendi önünü Ve işte arkasına bakmadan kaçan Zalim ve iblise elbet kalmayacak mekân Huzurun sesi Sessizlikle eş değer bir üzüm tanesi Yere düşen her salkım Bağını da sormadıktan sonra nasıl da duyumsanır tadı Şebeke sistemi çökmüş iken bir kere düzenin Şaibeli hayatlarda yerinden Söktüğün her çiviye eklendiysen bir yenisi Hazan ve muhatabı şair Ölüm ve yalnızlığı kelamı diğer âlemi İçine çektiğin kadar hüznü ve özlemi Bir renk bir rakım Elbet olmalı bir farkın Adakların bulduğu kadar yerini Ve işte çaputlar bağladığın o kuru ağacı Yeniden yeşertecek olan nasıl ki umut ve Tanrı İzbelerden sökün eden her hece Miski amber kokan aşk gün ve gece Öteki diyarların değil Ötekileştirilmiş insanların mahal Verdiği kadar ruha, hemhal Olduğun yalnızlık ile selam Nasıl ki durur bir arada Ve işte aş eren ruh Ve işte eşleşen onca güruh Fütursuz sözcüklerin de yok iken çekincesi Aşk ve sabır Ve dilemması şükür Köklediğin her duygu nal topladığın arkasından gidenlerin Kalanlar nasıl ki bizim Sağ kalanlar ve solumuz iken Sürdüğümüz izin Hem mevkii hem makamı hem de sırrı Acıyla eşleşen künye Ruha biçilmiş mademki değer atfedilenden de öte Ümitsizlik değil Nefret hiç değil Bakaya kalan ömür ve gönül ne mi eyler? Acılar sınıfsız Ölüm bazen sırasız Aşk ise kazan ve şairin kalemi kepçe Ardıç kuşlarının da izini süren her reşit hece İdamesi makamın Kuyuya tepetaklak düşen cahilin Değil mi ki yoktur bir rengi bir mevkii Aşkla örtüşen iman gücü Solukladığımız kadar ömrü Ve ümidi Bir arada tutmakla eş değer Sakıncası değil sekmesi hayallerin Sür git bir arayış ezelden Solmadan da gün geceyi esir eden Yakut gözlerinde sevginin Adı gönül adı anne adı sırdaş Adı arkadaş Meylettiğimiz rüzgârla özdeş Savruk nidaların satır arasında gizli mademki Ölümsüzlüğün ve de sonsuzluğun çağrısı ve idamesi. |
Ve ümidi
Bir arada tutmakla eş değer
Sakıncası değil sekmesi hayallerin
Sür git bir arayış ezelden
Solmadan da gün geceyi esir eden
Yakut gözlerinde sevginin
Adı gönül adı anne adı sırdaş
Adı arkadaş
Meylettiğimiz rüzgârla özdeş
Savruk nidaların satır arasında gizli mademki
Ölümsüzlüğün ve de sonsuzluğun çağrısı ve idamesi.
Çok güzel olmuş şiiriniz efendim. Tebrikler