Sonun BaşlangıcıBen kimsesizliği kalabalıklar arasında buldum Avuç içlerinde ise yalnızlığı Ceplerimde cehennemden çaldığım alev taşları Dilimde tüm küskünlüğüm ile yıkanmış bir melodi Mezarımı kazıp içine de ilk karanfili ben attım Çünkü içimde yaşamaya değecek hiçbir şey kalmamıştı Kusurlarımın rengiyle boyadım duvarlarımı Kusurlarım çiçek açtıkça duvarlarım daha da çok karardı Güneşin kem gözlerine ihtiyacım kalmamıştı Ardımda bırakmak zorunda kaldığım onca güzel şeyin mükafatı gibi Karanlıkta görebilmeyi bana bahşetmişti tanrı Oysa Gidebilirdim biliyordum -biliyor muydum- Ayaklarıma çok önceden kodlanmış içgüdülerime uysaydım Yok saymasaydım onları Başım bulutlara değmeden önce anlardım gerçekleri Ey azrail Her gelişin hep böyle erken mi Hayat yenilgiler geçidi gibiydi hep Payıma düşen sadece buymuş gibi Utandım yenilgilerimden Utanç öyle büyüdü ki içimde Uyandım bitmez sandığım düşümden Uyandığım yerde bir mezar -kendi ellerimle kızdığım- Girdim o mezara yuvarlandım kendi içimdeki tümsekten Hiç hoşuma gitmedi bu acı Baştan yazdım her şeyi Gurur duyduğum galibiyetler yarattım kendime İşte İlk meydan okuma böyle doğdu Bahaneleri bırakıp ruhum yaratıcılığa soyundu Kutsal bir güce kavuşmuş şımarık bir ölümlüydüm Arındım kendimden Arındırdım kendimi beni ben yapan her bir şeyden İçimde tutunacak hiçbir şey kalmayana kadar soyundum İlk çıplak kalışımdı bu benim İlk defa hislerden bahsedemeyecek kadar hissizdim Damarımda dolaşan güce aşıktım artık Geri dönemeyecek kadar da kibirli Zıtlıklarım uyumun kendisinden geliyordu Kaosum dinginlikten Bir tek zamanda yolculuk edemedim ama Onu durdurabildiğimi kalbime düşen ilk alev parçasıyla çoktan keşfetmiştim zaten Bir an-ı Binlerce seneye böldüm Her bir seneyi milyonlarca saniyeyle çarptım Varlığın anlamını kaybedeceği kadar büyük bir karanlık yaratıp Kendimi o boşluğa bıraktım Düştüğüm yerde kanım dahi akmadı Canım yoktu ki artık kanayacak Kanayıp da canım mı yanacaktı Bu yeni durumun adını bile koyamadım Mutlu muydum onu da bilemezdim ki Hislerimin bir anlamı olmadığı bir yerdeydim Özleme dair Ya da umuda Ya da nefrete dair hiçbir şeyin anlamı olmadığı Her şeyin başladığı ve bittiği o yerde hapis kalmıştım sanki Öyle hızlı olmuştu ki kendimden düşmem Bir adımlık mesafede yitirmiştim her şeyi Oysa Sadece yürüyordum Ya da sadece yürümeyi düşünürken Bir mezar görmüştüm üzerinde adım yazılı İçine girdim usulca Dilimden dökülen son sözler küskünlükle yıkanmış bir şarkıydı Sonrası Sonrası diye bir şey bir daha asla olmadı y... |
eksik olma nesildaşım.