EY MUALLİM...Bir düşün bir düşün, ey muallim: Düş bitimine mevsimin Karaborsada yanıt bulan Göstermelik sevgilerin Muadili ve müptelası Ölü ikliminde yarına kalan Revnak duası Zalimden arda kalan Binlerce hece Ve zulüm Ve kinaye Gözünü hırs bürümüş ahvalin Tutuklu kabrinde Yan gelip yatan sair düş ve imge Ve işte bozacısı Ve işte şıracısı gözü pek mevsimin Belki de en büyük aldatısı Sona kurulu bir zemberek Acının muhtevasında O ölü kelebek İtiraz hakkı dahi olmadığı Olası yirmi beşinci saati Kurguladığı kadar evren ve Tanrı Azığa alınası kök hücresi Atıfta bulunan her hecesi Hibeli sevdaların geçersiz reçetesi Bordan aşk Boza kıvamında hasret Böğründe saklı yas ve yaş Ne hikmetse Aşkın Kavuşamadığı kabrine Yerle yeknesak her düş Ve sen muallim sen: Mümkünse bir kere daha düşün Simasında yanılgı Şerrine okuduğu laneti Pekiştiren kıvamı Ne olmuş ki yalnızlığın rahvan atı Ve o rivayeti Kim ise artık kundaklayan Mecazi aşkların fitilini tutuşturan Bir tufan Ya da turnanın akıbeti Acıyla hemhal Devasa rahminde kâinatın Gölge misali peşime takılan Yalnızlığın Kehaneti ne ki ne? Kinayesi ölüm olsa bile Kibirli bir ruh Tevafuk yüklü seferi duygu Kimliksiz olsa bile ne ki peyda olan güruh? Acının haşmeti Aşkın ötenazi hiddeti Gerçek aşkın kibar sesi Aslında bir fısıltıdır Seven yüreğin bereketi Yağdıran rahmeti Nasıl ki Yüce Tanrı Ve her ne hikmetse Kurgulu asaleti Asi bir rüzgârın kuyruğuna Dikilesi Ve saf sevgi iken dikte edilesi Yasın da yaşın da umurunda olmadığı Kadar kirvesi hüznün Asla edemediği kıskası düğünün Kimine göre bir bitim Kimine göre Gerdeğe giren duyguların şiddetinde Yer gök yarılası içinde saklı Dilemması bilinmezin Ve şairin dilbaz kalemi Aşk iken üfürük Mecazi bir özlem iken kaçak Göçek İfa edilesi Ziyadesiyle evrenin tek müdavimi Varsa yoksa o saf o duru ve yalın sevgi Zannımca hasretini Duyduğum Zerre kuşkum olmadan Kıyama durduğum Her dua her seda ve de haşmetli sema Nakaratında ömrün Yüreğin de edemediği o v/eda… |
Sağlıcakla,
Saygılarımla.