Karanlığa Üflenen Özlem
Anlık tozların düşlerinde solukla yürüyen
Damarlarımın ininde uğultulu seslerle gezinen İsmin canıma mimlenmiş, cismin kanıma damgalanmış Benliğimi ansızın sisliyerek kazınan Uzaklıkların çöl seraplarında buzlanarak oyalıyan Yitik gecenin kaldırımlarında seninle süzülen Sahiller boyu sürüklenerek dalgalarla tokatlanan Yıkık bir sevdanın kanlı hecelerinde sayıklayan Geçmişin yosunlu taşlarını ayıklayan Seni viranelerin yollarında arayan Geçmişin aşılmaz iklimlerin ardında kalmıştım Bende: savurucu esintilerle feryat kopartım Sana olan özlemi kendime hapsettim Düşüncelerim le delinmez duvarlarda büzüldüm Yüreğimin yangınlarını korlayan taşlarla üzüldüm Hayatımın aynasında hicranla duran Tebessümün kalbimi hançerliyerek alnımda donan Geleceğin serhatlerini mecnun misali dağlayan Hüzünlerin tokmakları ile mahsun timsali ağlayan Hülyalarına ördüğüm kumaşlarım yırtınan Karanlığa üflenen özlemle tutuşan Sevdanın zamanlarına zincirlenen: Maktul Özkan Karaca |
Teşekkürler...