Duydum ki...
Duydum ki,
Güneşin keder terini damlattığı Mevsimin nemli dudağında Evleniyormuşsun... Ah! .. Acı pıhtılı kan döküldü mü gözlerine Çünkü, o anda üzerimde ki yağmurlar kan atarak Karanlığın şemsiyesi benliğimi kapatmıştı Anlamını ve anılarını alarak Kuyuların bakışına bırakmıştım Sensizlik sessizliği yüreğimi yakan kor Ruhuma saran düşlerin donukluğunda kar Seni nasılda sevmiştim Rüyaların boyasını ufuklara çekmiştim Yüreğimin sevda dallarını sana itmiştim Şimdi ise yağmurlu cinayetinle yoksun Hayatımın çiziminden çekip gittin Ruhuma taş yığılarak Istırabın kırbacında bitmiştim Zamanımın penceresine sen dokunurdun Kalemimin duygu tahtasında sen okunurdun Bir vakitler seni, Nasılda altın ufuklarda ısıtmıştım Beynimi emen sevda süngeriyle fısıldamıştım Düşlerimin üşüyen arazisinde seni işaretlemiştim Sözlerimin dişleriyle, avuçlarımın kelebeğiyle Senin gözlerini kafa odamda ısırmıştım Hayatıma bir karabasan gibi çöktün Yüreğimin kalabalığına yağmurunu döktün Özkan Karaca |