BIRAK KANASIN
BIRAK KANASIN
Elimde kalmadı günümden kırıntılar Boşadım maziyi bir göz kırpışımda Anlatayım mı sana biraz kendimi Dinler misin o silik yıldızın gölgesinde Hani demiş ya şair “Nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak Bir sesin içinde bağdaş kurup dinlenmek” diye İşte ben de tutunamadım bir omuza doyasıya Uyanmadan güvenle uyuyamadım serininde Hep iğneli yataklar düştü payıma Homurdanan kış uykuları İçimden kalabalıklar akıyor Güz eleği türkülerde halay çeken adamlar Sevdayı geçtim Biraz gülümseseydi yüzüme cellatlar Atacaktım kendimi sunaklarına zaten Evet şimdi derin bir suskunluk zamanı Dili olmayan günlerin sarhoş naraları Havaya kaldırılan kadehlerin şuh gülüşleri Demlenip ateşin çocuklarıyla Avunmanın derinine seyahat zamanı Kim bilir sesim yağmurlu bir gecede O çok sevdiğim ağacın dallarını okşar ve Büyük harflerle yazılmış dileklerim filizlenir Yasak kış bahçesinin köşesinde Yara mı dedin O da nedir ki Hafif kalır böylesi hasretli küskünlükler yanında Alıştırır insanı kabuklara, kanamalara Kaç kez kanırttım bilemezsin Doymadı kan almaya, doymadı yeni yaralara Gizlendim Ay’ın kuytusuna Kırdım kabuğumu incinmiş kıskacımla ıstakoz misali Suskunluğun kazıdı derimi, arındım Belki de acıtma pahasına kanasın diye Soluklanmadan doğurdum kahrolası yenilgileri Ve sığdırdım genişleyen kabuğuma Bırak kanasın artık acıtamaz Bırak kanasın… Aylin@süslünesir |
güne, düne baktıktan sonra yolu size düşürüp
şiir demişliğim baki.
eyvallah.