ANTİKACI
Belki de en çok bir antikacıya yakışır
Solgun bir Ay’ı ovalayarak parlatmak Gözlerinin içine dalıp kimsesizliğini sağaltmak Güneşi kovalamak kolaydır şairler için Fakat mümkün müdür Ay’ın üzerine basmadan güneşe ulaşmak! Giydirip bindallısını, kızıl saçlarını örerek Gelin etmek Ay akıtmalı kısrağın terkisinde Kendine uzun kollu beyaz gömleği giydirip Yüreğinin özgürlüğünü iki kol boyunda Boğazına dolayıp giyotine selam vermek de Ancak mutluluğa hasret adamların kehanetidir Gel azat et gönlünü solgun Ay’ın gölgesinden Şems’in ışıltısının o gölgeyi nasıl kalıcı nasıl Yenidoğan edasıyla ensene üfleyeceğini gör Hem sen değil miydin üç tespih bir takkeyle Mutluluk kahkahalar atan resimlerini aforoz eden Paslı anahtarlarla gardiyanları zindanlara kilitleyip O onulmaz yolculuğa çıkan Anla artık mutluluk yok uykuya yenilmek var Unutmak yok alışmak vardır isyankar gecelere aşermenin Ve tam vaktidir şimdi rüyanın rüyasında yeşeren Yeni şehirlere merhaba demenin ve Tek başına delirmenin AYLİN |