YoksunYOKSUN hem yüreğim hem de aklım firarda; ne olacak bu illegal hallerim bilmiyorum...! en iyisi ben, kaçak bir çay içeyim günbatımında ve şarap kıvamında demleneyim ay ışığında... Ah keşke şimdi sen olsaydın yanımda Burada, yanıbaşımda ve başın dizimde Saçlarını okşasaydım usul usul... göğün maviliklerine dokunmak, yıldızları avuçlamak, saçlarına takmak vardı şimdi... ama yoksun... yoksun işte... ve ben yokluğunda; müphem bir yalnızlığın içine düşmüş gibi başıboş arşınlıyorum sokakları... kınından çıkartılmış bir bıçak gibi kalbimi deşiyor yokluğun..! Kırıyor yokluğun dilimin dizimin ferini. ah sevgili... ben senin gözlerinin rengine düşler kurduğum vakit, dalgalar kıyıyı öperek, ıslak izler bırakıyordu kum taneleri üzerine.... Sen yoksun yoksun işte... ışığı çalınmış bir tenhada ağız dolusu gülücükler biriktirdi yüreğim sen gelmedin, yokluğuna sarıldı kollarım. .. aç kapıyı dola kollarını boynuma ve hiç bırakma diyebilmekti gayem... özledim... özlemek, hasretten ibaret değildir; bazen de hasreti çürütmektir... sevmektir seni; dingin bir yürekte büyümektir. Denizin dingin sularında yüzmektir. aşkı üzerine giyinmek, göğün maviliklerine dokunmak, yıldızları avuçlayabilmektir... Ama yoksun Yoksun işte... şimdi yeni baştan gelsem sana sevgili kimliksiz ve dilsiz Vatan diye kalbini açar mısın, kimliğim olur musun? |
Seviyorum bana samimi gelen şiirleri.
Kutlarım.