NİLGÜN MARMARA'YA AĞIT...Eksik etekli bir ilham bir intihar İbaresi Nilgün söylemi güç İken ölümün Kasıtlı söndürülmüş bir idare lambası Fermanını kanla yazan kadın Ve idam sehpasında bozguna uğramış Gülücük tesirli olsaydı ya, keşke Şiirler. Dip sızın Dik burnu şehrin Kadına namzet iki yaka Bir araya gelmekten aciz Hüründen bir v/eda Ruhun salınımında Öykünün de buruk nefesi Atarlı bir günce Endamı yitik bir dekolte adeta Şiirin karambole getiren meramı Aslında sızının da devamı Ne dert ne tasa kalırdı oysa Aşk ve kadın ve şiir olmasa Şuh değildi göğün s/üzgün perdesi Hem tül Hem de öl, Derken ardıç kuşları ve işte bir b/ölü Aşk iken devrik hüznün tersten okunan kalesi Ve kaidesi Ve ölgün hayallerin örüntüsünde Islah ve iflah olmanın tesiri ile Eş güdümlü bir mermi misali Ön sözü illa ki ölüm müydü? Kadının ve şiirin teyakkuzu Rakımı İlahi Adalet Ve sönmezken Ateşi İlahi Aşkın kabul gördüğü Sonsuzluk ve tılsımı ve büyüsü Yorgun dizelerin yankısı ve yongası Hüznün minvalinde Seken kalemin Cahil c/esareti adeta Aşka düştükçe yürek Kazıdıkça derini İlahi Türkünün sol alfabesi Sol ve soydaş Hüzün ve de yoldaş Güftesinden ayrı kalamadığı kadar beste ve niyaz Naz Yüklü bir ferman Kanat çırpan Varsa yoksa h/içliğin sol anahtarında Seken notalar misali Bir eksik bir de fazla Azadesi hayallerin Sürgün edildiği cehennemin Kapıda bekleyen bekçisi Söyle, Marmara! Böyle mi olmalıydı Yorgun ve genç biten hayatının öyküsünün sarmalında Yürek kazan aşk kepçe Ölüm kazan Ve hurafeler için için doğuran Ve doğurgan ilhamın silinmişken Arka bahçesinde uyuya kalan Şiir ve ilham Bak, şimdi de sensiz kaldı Nilgün… |