GENCO ERKAL (6)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „Herkesin bırakın görünür olmayı, kendini başkalarının gözüne soktuğu bir çağda ömrünü bildiği yoldan ayrılmadan tamamladı Genco Erkal. Sahneden indikten sonra neredeyse görünmez olmayı yeğlerdi. Sormuştum, “Neden?” diye… Şöyle cevaplamıştı: “Bir varmış bir yokmuş olmak istiyorum”(Sayın Zeynep Miraç’ın GENCO ERKAL HEP VARDI HEPTE VAR OLACAK adlı yazısından alıntıdır. Tümünü okumanızı öneririm.)
Onun ilkin “Ölüm” haberi,
sonra onu toprağa verdiğimizden beri; Boy-boy, sayfa-sayfa fotoğraflar-anılar, yitik, üzgün, mut ve umutlu insanlar ve de soran-sorana; “Peki şimdi ne olacak?” Bu soruya en doğru cevap Nazım Hikmet’ten gelir yine; „En fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı." diye.(*) Aynı soruyu MIRIL’a sordunuzmu...(**) Burada birşeyi size açıklamam gerekir iyice; MIRIL bir kedidir ve Fatih Atpazarı’nın başıboş kedilerin en bilgesidir. “Yaşlıdır, hep uyur, duymadığını uydurur” gibi gelir diğer mahalle kedilerine, ama aynı zamanda en çetin sorulara bile en gerçekçi cevabı o verir. Onun için hayat bir EKMEK TEKNESİ’ dir; “Fatih Atpazarı’nda Çamaşırcı-ütücü-Terzi denen “Tiyatro” da acaba, -kısa sürede olsa- Genco Erkal’sız mı kalacak? “Hayır! bu görevi alacak onlarca-yüzlerce-binlerce “Genco’lar hazır, Buna da az bir zaman gerekecek. Nazım’ın gölgesinde yeşerecek bir çiçek tohumunun zorluğu kadar, Tiyatro’daki Genco Erkal’ın soluğunu; Sese, ritme, görsele çevirebilmek zor bir iştir ama asla-ve-asla imkansız değil! (*) Usta Türk Şairi Nazım Hikmet’in hapishaneden karısı Piraye’ye 17.12.1940 tarihinde yazdığı KARIMA MEKTUP şiirden alıntıdır. (**) 06.08.2010’da yazdığım FATİH ATPAZARI ŞİİRKAYELERİ’nin 3.ncü bölümü SİYAMLI SULTAN’dan alıntıdır. |