AĞLAMA GİT YANINA!
Papatyam!
Hiçbir şairin dilinde eskimemiş Tüm aşkları anlatacak bir söz Bir cümleyle sevmek istiyorum seni Bütün sevdalara atılıp iç çekecek bir yürekle Fakirin son ekmeği gibi Çaresizlik içinde deli dolu Yağmura şükrederek Bu dünyaya bunu için gelmiş gibi Seni sevgili yaratılmış her şey huzurunda İlk ve son defa sonsuz bir hareketlilik içinde Birleşik bir eylem gibi Sonsuza dek sevmek isterim seni Şimdi ise senin aşkını, sevgini aldım gidiyorum Sustum ve gidiyorum küf kokan odamı Ayrılık hasretini buram buram sana bırakıp gidiyorum Yaşanmışlıkları unutup tenime kefen sarıp İzbe yollarda kaybolup bir meçhule gidiyorum Gecenin karanlığında adım adım kaybolurken Beni bulmak istersen, ayak izlerimi takip et Ya da teninde kalan kokumu Hayat bir aşk oyunu kimileri mesut mutlu Kimileri de hüzün dolu gönül heybemde Öldüğüm gün tabutum yürüyünce Bu dünyada derdi vardı diye Arkamdan ağlayıp da vah vah, deme hiç Vah vah, dediğinde şeytanın tuzağındasın Cenazemde sakın bana ağlama! Aslında Rabbimle buluşmam o zamandır Cenazem mezara indirildiğinde Kesinlikle, elveda deme bana! Zannetme mezar bana hapistir O an canın hapisten kurtuluşudur Güneş akşam vakti batar, ay ise gece doğar Bu dünyada ölüm batma gibi görünse de Yeniden doğandır, bir parlamadır aslında Bence ağlama git yanına! Git, yazıktır sana da bana da… |