BİR UMUT VER!
Papatyam!
Gönderilmeyen mektuplar kasım da bitti Geçen aylar, günler, saatler yine sensiz Karmaşık, çözümsüz, sensiz aklım hep karışık Boğuşuyorum kendimle Ne kendimi avutmaya ne de seni uğurlamaya gücüm var Çaresizim ve ne yapacağımı da bilmiyorum Kanadı kırık bir kuş gibi üzgün bakıyorum gökyüzüne Sana olan sevgimi, özlemimi haykırırken Senden kalanlarla yetinmeye Kendimi avutmaya çalışıyorum Ve gidişlerinin üstünü çiziyorum Birkaç resim var seninle olan Ve gönül heybemde saklanan Gel onlara bakarken, iki kahve yapayım biri sana biri bana Bu arada hava da bulutlu Sanki Araf’ta ne açıyor ne de yağıyor Adeta seni bekliyor Beklerken de gökyüzünde amaçsız bir şekilde dolanıyorlar Keşke yağsa, yağsa da içimdeki kasveti alsa Belki gökkuşağı da oluşur rengârenk Kim bilir kararan umutlarıma da bir renk getirir Sarısından mavisine, morundan yeşiline Bir umut ver bana, yeter ki bir umut ver! |