Mavi kül...
sırlı bir aynada bakışlarım
telaşıma çekilmiş bir çıplaklık üşüyor kursağımda dolaşan harfler, üşüyor sağır bir kuyunun zindan muharebesinde kalbim İşte o an cancağızım tam da o an, asılı gecenin kül mavisine sarılıyor gözlerim İmlası bozuk cümlelerin sirayet ettiği düş bozumu ellerim, düşüyor hecelerimden düşüyor bir ay’ın gecesinden, güncesinden sayamadığım, sayıkladığım bir sızı oturuyor gün görmemiş perdelerin yüzüne tanesine kum olabiliyorsa kumsal uzanır, uzanır elbet boylu boyunca bir rıhtıma ve öylece boşaltır yükünü denizlerimin kamburuna say ki, göğüne ecelim say ki, dilsiz bir ormanım say ki, külden mavi denizim yine de duramaz mısın bir nefeslik içimde (h)içim.. ahh.. yanmışlığım parmak uçlarıma gri izler taşıyor yolumda çapraz tetikler ateş ki pusuda ha yağdı, ha yağacak yağmur kuşları dur,diyorum dur.. zamana bilenmiş kadavra dur ehlini kaybetmiş dengim, rengim dur surlarında yitirme aklımın heyezanlarını varlık ateşinde söndürme, öldürme közümde ki mavi kül’ü öldümm dur... ~°~ ~°~ ~°~ |
Çokça sevgi ve muhabbetle kelamı güzel şair.