Bir Asi Varoluştun Sen
**Hiçbir Kalıba Sığmayan**
Bir asi varoluştun sen, şekilleri aşan, sınırları zorlayan. Kelimelerin ötesinde, düşlerin ötesinde, zamanın dışında. Daldan dala atlayan bir kuş gibi, özgürlüğün sınırlarını genişleten. Hiçbir kalıba sığmadın, çünkü kalıplar senin için çok dar gelirdi. İsimler, tanımlar, etiketler... Hepsi anlamını yitirdi senin varlığında. Rüzgar gibi geçtin dünyadan, iz bırakmadan, ama her yeri etkileyerek. Felsefenin derinliklerinde kayboldun, sorular sordun, cevaplar aradın. Ama her cevap yeni bir soruyu beraberinde getirdi. Bilinmezin peşinde koştun, sınırları zorlayarak, kendi gerçeğini inşa ederek. Düşlerin renkleriyle boyadın geceyi, yıldızların arasında yolculuk ettin. Hiçbir harita seni yönlendiremedi, çünkü sen kendi yolunu çizdin, kendi yıldızlarını takip ettin. Bazen bir çocuk gibi merak ettin dünyayı, ama çocukluğun masumiyetini hiç kaybetmedin. Karmaşıklıklar içinde basit bir gerçeği aradın, kalplerin derinliklerine inerek, insanın ne olduğunu sorguladın. Sözcüklerin arasında kayboldun, anlamı bulmaya çalıştın. Ama her anlam bir başka anlamı beraberinde getirdi. Dilin sınırlarını zorlayan bir savaşçı oldun, yeni kelimeler uydurdun, yeni cümleler kurdun, anlamı genişletmek için. Güneşin doğuşunu seyrettin sessizce, doğanın döngüsünü anlamaya çalıştın. Her bir yaprak, her bir taş senin için bir hikaye anlattı. Sen bir hikaye anlatıcısıydın, hayatın anlamını hikayelerde aradın. Hiçbir kalıba sığmayan sen, her zaman bir sırrı sakladın içinde. Belki de sırrın ta kendisiydin, anlatılamayan, sadece hissedilen. Ve senin varlığın, bu dünyada sadece bir anı olarak kaldı, ama o anı sonsuza dek değiştirdi. --- Umuyorum ki bu şiir, varoluşun karmaşıklığını ve sınırları aşan doğasını ifade edebilmiştir. |