BAŞÜSTÜNE!
BAŞÜSTÜNE!
Yerin başüstünde haydi erenler Gel otur bakalım dizin üstüne! Dergâha girende selâm verenler Selamları başım gözüm üstüne! Mutlak hakikatler Rab’den mürseldir Haber-i Sâdıklar O’ndan irsaldir Şu kâinat baştan başa görseldir Daha söz mü olur sözün üstüne! Çağdaş ilim irfan günümüzdedir Tarîk-i Müstakîm önümüzdedir Hakiki rehberler yanımızdadır Yürümek gerekir izin üstüne! Âlim olan ilmi verir de gider Gözü olan onu görür de gider Güneş vuruverir erir de gider Yazı yazmayalım buzun üstüne! Tuttuysan bırakma Pîrin elini Şaşırma böylece doğru yolunu Mızrap koparırsa şu bam telini Yenisi eklensin sazın üstüne! Kalbimize dolan boş edilmesin Ciğer yansa külü fâş edilmesin Neticede işler yaş edilmesin Kaynar su dökülmez közün üstüne! Gün be gün eriyor cılız bedenin İbretliği yok mu önden gidenin Ömür nimetini israf edenin Tükürün utanmaz yüzün üstüne! Harâmî bağında bülbül öter mi Yetim malı kula değer katar mı Tövbe etmeyenin derdi biter mi Eklenecek sızın sızın üstüne! Sonumuz yakındır şöyle bakınca Üflenen ruh bedeninden çıkınca Ahrette biçilir burda ekince Cesedin serilir düzün üstüne! Hiç kıymeti yoktur gözüm yaşının Derdine düşmüşüm kendi başımın Dağlardan sökülmüş mezar taşımın Garip ölmüş diye yazın üstüne! Murat Kahraman Murâdî 04.10.2024/İst. |