SAYILTILAR
Nerede ve ne zamandı o gülüş, düşünüş
Kimlerle el ele koşturmacadaydık sanki dün Onlar nasıl da bellekteler, sağlamcadır da yeri Nasıl oldu da geçmiş onca yıl, anlamak zor Bir dönüp bakmaya gör ki, hayat yakan kor. Kiminde nasılda çaresizlikler yaşanmıştır Hem de dibinde gezinilmiştir say ki tükeniş Ve inatla da aşılmıştır her biri zorun, direniş Kimlerse el verenler müşkülde gönle gülmüş Birileri de olmuştur dönen sırtı, gönülden düşmüş. Elde simit yöresel, yanında da bir çay, iskelede Bahta çalar sanki vapurun düdüğü haydi der İleriye adımlarla kalabalıkla ortak istikamete Ver elini adalar, kıyıları vurmaktadır köpüklü Öte yandan da bir yükseltir bir de düşürür zeminden Biteviyedir hayat gibi durmaksızın dalgalar. Birden bire buluruz kendimizi dinginliğinde Farklı jenerasyondan genç, orta, ileri yaş ağaçlar Patikaların her biri aynı yöne uzansa da Kiminde dik, kiminde yatadır yürünen yollar. Bir film sahnesinde buluruz kendimizi, içindeyiz Kahramanın duyguları, düşünceleriyle diz dizeyiz En kötüleri bulmaktır gaye, mücadele orda da var Ve döneriz tekrar hayata, her başarıda yaşanır kâr. Dilimizde her daim dua ile esenliktir aranan Umut edilir ki bu biatla, hayrı verir Yaradan Her şafakta yenilenir umutlar, arayış tükenmez Emekle dolmadıkça anlar, zemin asla yeşermez. İman dediğimiz şeye sıkıca sarılınır içten içe Güzelliklere açılan kapılarda motifler kanaviçe Serkeşlikle tüketilen ömürleri de görür, üzülürüz Yeterse gücümüz eğer, düşeni de güldürürüz. Bir ömür denenin içine ne de çok şey sığmakta Kadrajın içindeki dizayn önemli, zamanın zamansız Yüzde açan tebessümlerse hayranlık uyandırmakta. Hatırı vardır her demin gerilerden, saklanır hazine Keşkelere değmedikçe yürek, değer katandır güne Gölge ozanım, boş boş gezemem, çabamla varım İçinizden birileri gibi emeğe, sabra elbet hayranım. Oğuzhan KÜLTE |
içten selam saygılarımla hocam