Seni Görmediğimde
Seni görmediğim her gün,
Kuşlar kanat çırpmadı yüreğimde. Yağmurlar çiselemedi. Tomurcuklar açmadı seher vakti. Bağrı kanayan, yüreği kanayan ve hiç bir zaman sevdasından vazgeçmeyen bülbül gibi oldum. Seni görmediğim her gün, Anları, dakikaları, saatleri yaşanmamış saydım. Gün doğmamış, gece olmamış saydım. Karabasan olsun istedim, bir kabus olsun istedim. Öyle olsun istedim... Ne yöne gideceğini bilmeyen bir seyyah, Kuyuya atılmış bir Yusuf gibi kalakaldım nazlı yar... Sensizlik ne karanlık, sensizlik ne hasretli gurbetmiş. Sensizlik Leylasız Mecnun olmakmış çöllerde. Dağlarla konuşmak, kuşlara seni anlatmak, sensiz olan her şeye sırtını dönerek alıp başını gitmek kızıl bir güneşin ardına... Seni görmediğim her gün, Helalinden dualarıma kattım. Dualara sarıldım. Avazım sen, niyazım sen, tek sızım sen... Gözyaşı sinmiş şiirlerime bandım. Zamana kızdım ardısıra.. Seni benden uzaklaştıran mesafelere, ötelere, kadere... Seni görmediğim her gün, Sahipsiz bir yıldız gibi düştüm gökyüzünden. Kanadı kırık bir serçe oldum yaban ağaçlarda. Çaresiz... Merhemsiz... Kimsesiz... Seni görmediğim her gün, Üstüme hüzün elbiseleri biçildi. Sesler hüzün oldu, harfler, heceler hüzün. Penceremden hüzün rüzgarları esti. Radyomdan hüzün bir şarkı. Sensizlik ne çok hüzünmüş nazlı yar... Seni görmediğim her gün, Bir ceylan vurulur dağ başında. Alnından bir kelebek öper. Bir kasvet çöker ormanın tümüne. Bir bir çınarlar yıkılır üstüme. Yolunu kaybetmiş bir derviş olurum. Yanar giderim... Kanar giderim... Sana giderim... Abdurrahman Tümer |