Yaktın Düşümü
Yaktın Düşümü
Bu aşkı öldürdün, yaktın düşümü Hasretim lav oldu esen yelinle Bir çıkmaza soktun gönül işimi Bentlerim yıkıldı nefret selinle Ben sevda dedikçe sen inat dedin Sevgiyi öldürmek bir sanat dedin El, ayak dedikçe sen kanat dedin Yaraya hep tuzu bastın dilinle. Gözlerin kör gibi, yüzünde peçe Dünyamı kararttın eyledin gece Dilinden çıkmadı bir tatlı hece Bu yolu çıkmaza ittin elinle. Ne sonu düşündün, ne başa baktın Ben gözüm dedikçe sen kaşa taktın Gemiyi denize inmeden yaktın Durmadan savaştın garip halinle İnadın yüzünden boş kaldı kolum Cüzlerim eridi, kül oldu solum Sayende bir ışık görmedi yolum Notan duyulmadı kopuk telinle Hoşoğlu, vuslatı sordu bağında Bir çiçek görmedi buzlu dağında Fırsatı kaçırdın sevda çağında Şimdi bir başına yaşa külünle. Mustafa Hoşoğlu 29.06.2024 |
Saygı ve selamlar.