BU NASIL BİR CEZA
Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela
Ne gecesi belli ne gündüzü Yüzü yabancı, acısı bıçak sırtı Beklemesi ömürden ömür çaldı Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela Aydınlığa yürüdüğüm yerde Tam da o yerden düşüyorum İzbe bir karanlığın taa dibine Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela Yapışıyor boğazıma bir el Yağmursuz çölde başlıyor sel Dalından güller solmadan gel Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela Şeytan azapta tearruzda bekliyor Dilimden dualar göğe yükseliyor Umudun kapısı bir türlü açılmıyor Yüzüme doğmuyor içten bir tebessüm Acılar kapı aralar, yalnızlık usumda Sancılı bekleyişler bağrımı yaralar Düş kırıklığı oluyor yaşanan anılar Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela Ömrüme giydirilen ateşten gömlek Yanan ben, ağlayan ben, susan ben Sevda libasını üzerine giyinen ben Pişmanlığın hükmünü giyinmişim Yargısız infazlar kabul görmüş Bir haklılığın vicdan hesaplaşması ki İçerisinde bin bir tutsak barındırıyor Bu nasıl bir ceza, nasıl bir bela Kazanmak isterken kaybetmek Gitmek isterken kalmak Haklıyken haksızlığa uğramak Boş verdim doğruyu, yanlışı Savunmuyorum haklıyı haksızı Anladım ki, en güzel kazanım Yine yeniden kendine dönmektir... 22 Haziran 2024 |