Öz tenkit
Başkalarında görüp beğenmediğim
her ne var ise bende de var zülfiyare dokundumsa affedin ara sıra büyük büyük laflar ederim büyük büyük hata kusur bende de var öğüt vermek ne haddime öğüt almak isterim kundaktaki bebeden alıp da veremediğim kendimlen düzgün Türkçe konuşmayı bilemem eğri büğrü yalan yanlış bende de var yükseklerden atar belki de dilim bir garibe erişmiyor ki elim oturduğum yerden ahkam keserim hayalleri savurup durmak bende de var yüksek ahlaklı insanlar tanıdım fazilet timsali ömrü boyunca hiç sapmamış dengeli mi dengeli onlar yargılamayı seviyorlar çünkü yargılanmamışlar... yaşadıkça gördüm ki insan günah işlermiş ve günahlarıyla birlikte yaşamaya devam edermiş en büyük ceza ölememekmiş dünyanın en ağır işlerini yapar edermiş de insan pişmanlığın yükünü taşıyamazmış... insanların arkasından konuşulması ne kötü doğru bile olsa neden yapılır ki bu insanlar hiç mi hata yapmaz habire başkasını yargılar yargıladığı kişi gerçekten yalancı da olsa üzülüyorum bilmiyorum ki neden böylesine kötü hissediyorum... ben dengesizleri daha çok sevdim sanki günahkarları yoldan çıkanları ve düşenleri Allah’a teslim ettim kötülüğe sürükleyenleri doğdum doğalı insanı hayvanı çiçeği sevdim bir yüce amacım olsun yardım edeyim derdim olmadı olamadı ne yazık çıkamadım kabuğumdan kimbilir belki de uzaklaştım fıtratımdan çoğu zaman bakın bir çocuğun yüzüne dikkatlice takip edin en çok ne ile meşgul vaktini neyle dolduruyor işte odur onun hayat oyunundaki rolü siz belirlemeyin o seçsin kendi rolünü... özür diliyorum tüm insanlıktan ayrılıp giderken bir gün aranızdan kalbim pişmanlıklarla dolu olacak bir fidan bile dikemeden hayat duracak tanıyan tanımayan her kim var ise yazdıklarımı okuyan herkese haklarımı helal ediyorum ben hakkınızı helal etmenizi dilerim sizden Başkalarında tenkit ettiğim her ne var ise hepsi bende var bunu bilirim bunu söylerim insanım aciz bir kulum mahşere kadar... |