Ruh ve madde
İnsan diyorlar adımıza
bir yanımız ruh diğer yanımız madde tümüyle ruhsal değiliz öyle değil mi tıpkı cisimden ibaret olmayışımız gibi... Beden mi acı çeker yoksa ruh mu acıtır bedeni insan yiyen içen yakınında insan arayan canlı aranıp sorulmamaktan yalnızlıktan şikayetçi kalabalıktan kaçmak ister bazen de işin garibi... İnsan maneviyatını çok güçlendirince insanların eziyetlerine sebatla sabredince madde yanı ile de uzlaşıp barışamaz mı bu ikisi birbirine ahenkle karışamaz mı... Dünyevisin demişti bir vakit saygı duyduğum bir zat bazı kriterlere göre tanımlamıştı bu faniyi oysa bilinemez öngörülemez bir şey değil midir biz insanların bilemeyeceği yalnızca Allah’ın bilebildiği... Evet dünyeviyim aynı zamanda maneviyim hem Allah’ı tanıyorum ve her şeyi Onun var ettiğini insan bir tek çabalamalı mı ölümden sonrasına niçin hem de çalışması gerekmez mi bu dünya hayatı için... Dünyayı kötüle acıyı yücelt göklere çıkart habire mukaddes her nefesi ziyan et kendi kendine maddesiz maneviyat artınca dengeler bozuluyor hayatın ve ölümün şifresi dengelerde gizleniyor... İnsanlardan kaçarak ya da küserek Allah’a yaklaşılır lakin insanlardan uzaklaşarak Allah’dan uzaklaşılır çünkü Allah insanı tek yarattı ama topluluklar niye var niçin yaşıyor köyde şehirde aile arkadaş eş dost akrabalar... |