Karlı zaman
Toprak yine aynı saatin tozu.
Bir zaman ellerimde tuttum seni Karlıydı. Hiçbir şeydi. Gelip gidecek gibi bakındım o an. Gölgeme bir resim bile azdım. Beyaz hem de çok uzak olduğum bir soluktu içimi titreten. Zaman karlıydı, kimsenin de hiç umurunda bile değil. Beni çağırma, sokağın en tembel zamanıydı, Bir kahve balkonda öyle sessiz ve sıcak beni beklerken Çiği düşmüş ellerinin değdiği yere. Beni dersen sen derim. Ben bazen uzak da olsa senden hep gelir giderim. Yani anlayacağın derbederim. Bilmiyorum bazen zaman sarışın oluyor yalnızlığın tam ortasında, Bir şiir dökülüyor avuçlarıma, Buğdaylar resmini anbean böyle çiziyor. O şehri bilmem. Haziran kazanır, dolusunu hiç istemem Bir damla gülüşünü görsem Uzanıp sarırılyordu zaman. Gözlerimin bundandı utanması. Şehrin en tenha yeri kalbinin kalabalığı gibi. O ses, o her şeyin sahibi Kimsesiz gibi.. Bazen siz gibi, Bazen hissiz gibi Donuk donuk... Bir orman kuytusundan şiirler geçiyor oluk oluk. Seni baştan düşünüyorum. Başka üşüyorum kardan ellerin beni çağırdığı zaman. Bir kilit var dudaklarımda yalvarıyorum el aman. Çayımın tam ortasında şekersiz ağlıyorum duman duman İçimde öylece süreksiz yürüyorsun, An gelip o kıvılcımı söndürüyorsun. Şehrin neresini tanısan uzanıp gidiyor tarifsiz zaman. N’olur bugün de bana karılmasan Ha, olur mu? |