mesela bir taş ustası kadar maharetli ellerim yalnızlığa en iyi çelik duvarları ben örerim artık zamanı en iyi ben koştururum damıtılmış yokluğuna düşleri en güzel ben vururum can evinden kayışı yırtık kör sapanımla
duraksamadan en iyi ben yürürüm sıralı kanyonlar boyu dağ bayır demeden omuzumda sanrılı çeşmeleri kederleri en güzel ben ağlatırım uçurumlardan en iyi ben atlarım en iyi ben kanarım oluk oluk yaralı bir yavru ceylanın ölüm hırıltısı gibi en iyi ben inlerim
senden sonra yangınların ve yanılgıların ortasında ölü bir dağ yıkıntısına benzedi yüzüm açtım katmerli güller gibi katılaşmış kraterlerin buzdan dudağına doğdum yeniden dört yanımı sardı kırkayak akbabalar çıyanlar sürüsü öylece asılı kaldım dikenli çarmıhta kanlı bir vebal gibi sorgudan sorguya çekildim kanamalı ruhumla
aslında biz -ikimiz- bir çıkmazın içinde öldük hiç sevişemeden kavuşamadan hiç koklaşıp iyi geceler diyemeden
-hiç yoktuk hiçbir şeyimiz yoktu bir avuç toprağımızda kederin acının yontusundan mezar taşımızda bir sözün yutkunduğu çileden ölü şehirler ağlatısının soluk resminden başka
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÖLÜ ŞEHİRLER AĞLATISI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÖLÜ ŞEHİRLER AĞLATISI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Dünyaya kapatılan bir kapıdır bazen şiir... Etrafına tunçtan duvarlar örer hüznü şairin. Sırf bu yüzden canı yanmasın diye başkalarının iğneler durur kendini üstelik vakit gecedir heryer suspus... Fısıldaşan yerleri zamanın ya kimsesiz sokakları yada illegal sevişen sevdalılarıdır...
Korkusuzca yeraltına inen Gizdökümcü bir şair var karşımızda Unutarak benliğini yeni bir benlik yaratmayı arzulayan biraz S.Plath biraz N.Marmara ruhu... Şiir Tanrıları sahipsiz bırakmasın ruhunu!
aşksızlık/sevgisizlik kaybedilen bir ödül. sevilmek en değerli hazinesi.. bulunması gereken bir an. sevgiyle büyütülmesi gereken bir çiçek. ....
yokluğun azameti hasret çekenin yüreğinde bir şehir yarattı. şehri derin bir acı kapladı sonra. tarif edilecek hiçbir duygu kalmadı. yaşanmamış şeylerin hepsi özlemle düşlendi adına bir ölü şehir dendi.. tüm acıların anası yüreğe inci inci işlendi.
ve en sonunda da hayatta yaşamadığı bir çok şeyi yaşamak zorunda kaldı insan.. tatmadı duyguları tattı. en ağır zamanları yaşadı. cinnetin cennetiyle tanışıp omuzlarında bir dağ silsilesini taşımak zorunda kaldı.
tüm bunları yaşaya yaşaya .. elemlerin kederlerin, çaresizliğin ve bahtsızlığın ustası oluverdi birde insan.
şiir duygusuyla hüzünlü yanıyla iç büküyor. içte bir kıvılcım uyandırıyor. yaşam, daimi ve tarifi zor bir izin peşinde nefesini arıyor.
Bazen şiir okurken ne hakla diyorum İçime akıttığım okyanusları kıyıya vurdurmaya ne hakkı vardı ki..! Öldüm desem değil Bittim desem değil Yandım desem hiç değil Neden diyordum kayıp zamanlarımda çokça Şimdiler de dilde lal kesildi Kan sanki donuk Yüz desen mimik israfı Ah çekiyorum desem de yalan Ama ah ettiğim de ad kadar emin olunulan bir gerçek...
Öyle işte Öyle...
"Her adem bir âlem" di sanırım Âlemsin velhasıl gez gez bitmeyen, derinlikli koca bir alem...
Kuşlar konsun gününe/ günlerine Ve mis mis koksun bissürü 🦋
Şiirin ismi bile can yakıyor.
Cok güzeldi tesekkürler.
Saygılarımla