bir şeyler oluyor bir şeyler ağır sessiz gürültüsüz kimseler fark etmeden
derin bir uykuda tohum çekirdeği çatırdayıp açılıyor kabuğu gürültüsüz sakin ve ağır ve susuyor
nasılda susmayı öğrenebilmiş rüzgarın, yüzünü yavaş yavaş törpülediği o taş toprağın göğsünü damla damla kabartan yağmur kartalların kıyısına yuva kurduğu o dipsiz uçurum o uğultulu orman o kaynayan deniz o savrulan çöl ve çölün üstünde lacivert bir örtü gibi genişleyen o gökyüzü
uzaktan bir gemi geçiyor denizden derlenen bir türkünün sözleri geliyor akla dalgalar saz çalıyor manasız bir ses yayılıyor şehrin üstüne güneş sırtını dayıyor gölgesi yüksek bütün ağaçlara gülümsüyor birkaç damla yağmur ve dallarda birkaç kuş
kanatlarında karmaşık çizgiler ve çizgilerinde uzayan yollar bir mağaranın kovuğuna gizlenip yapayalnız ağlıyor bir kaç kelebek avunduğu hiç eskimeyen o geçmiş vakitlere
daima bitirmek ve başlamak daima yeniden bir çemberin yolun sonunda birbiriyle buluşan iki ucu gibi kendini tamamlamaya doğru yeryüzünde devinen diğer her şey gibi sakin ve ağır ve gürültüsüz
kainat satır aralarındadır der birisi evet öyledir gücümüz var mı onunla konuşmaya bize kalbimizin yerini hatırlatan o gürültüsüz o sessiz o ağır işleyişle
başlamanın ve bitmenin birbirini tamamlamaya doğru kıvrılan çemberinde bir çark gibi işleyen o ağır ama gürültüsüz sesini dinlemeye o en kırık dökük sese kulak vermeye cesaretimiz var mı
şimdi görmenin, bakışın ötesinde bir şey aramak olduğundan görüneni değil gizliyi görmenin sırrından söz etmeliyiz o nehre gitmeli gözleri yıkamalı dünyayı başka görmeli diyerek her şeyin perdelerinden arınmış özüne yaklaşmayı düşlemeliyiz suyun toprağın ve rüzgarın renginden yeni bir diriliş hikayesinden bahsetmeliyiz
uykudan hemen önce günü bütünüyle hatırlamak istediğimizde gün boyu üzerimize yağan oklardan manalı bir resim yapmalıyız zamanın kapıp kaçamayacağı dalgaların silemeyeceği bir resim en doğal halinde bir rengi bir sesi bir tavrı olmalı sessiz sedasız
dahası hepimiz anlaşılmaya muhtacız bir manamız olmalı o bizi biz yapar çünkü çünkü bizi biz yapan hikayeler ayakta tutar
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
uzakta bir gemi geçiyor denizden şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
uzakta bir gemi geçiyor denizden şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
şimdi görmenin, bakışın ötesinde bir şey aramak olduğundan görüneni değil gizliyi görmenin sırrından söz etmeliyiz o nehre gitmeli gözleri yıkamalı dünyayı başka görmeli diyerek her şeyin perdelerinden arınmış özüne yaklaşmayı düşlemeliyiz suyun toprağın ve rüzgarın renginden yeni bir diriliş hikayesinden bahsetmeliyiz
Bu dize, insanın yüzeysel olanın ötesine geçerek, her şeyin özüne ulaşma çabasını ifade ediyor. Gerçek doğayı, insanı ve yaşamı tüm maskelerinden arınmış haliyle görmek, daha saf ve gerçek bir anlayışa sahip olmayı hayal etmeyi öneriyor.
Son olarak, suyun, toprağın ve rüzgarın renkleri, doğanın temel unsurlarını temsil eder. Bu unsurlardan yeni bir diriliş hikayesi yaratmak, doğayla bütünleşmeyi ve yeniden doğmayı simgeliyor. Bu, yaşamın döngüselliğini ve her sona yeni bir başlangıçla gelindiğini hatırlatıyor.
Bu şiir, insanın daha derin bir anlam arayışını ve ruhsal bir uyanışı anlatıyor. Her mısra, okuyucuyu içsel bir yolculuğa davet ediyor ve doğanın saflığına, özüne ulaşma arzusunu dile getiriyor. Bu düşünceleriniz için teşekkür ederim, yüreğinize sağlık üstadım.
dahası hepimiz anlaşılmaya muhtacız bir manamız olmalı o bizi biz yapar çünkü çünkü bizi biz yapan hikayeler ayakta tutar
Her satırı anlam dolu, akıcı bir üslupla harika yazılmış, muhteşem güzellikteki şiiriniz için gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım. Kaleminize ve duygu dolu yüreğinize sağlık diliyorum, ilhamınız dâim olsun her zaman. Sonsuz selam, duâ ve saygılarımla. Allah'a emanet olun. Hayırlı Cumalar diliyorum.