MÜSVEDDE GÖNLÜM
MÜSVEDDE GÖNLÜM
Karalıyorum müsvedde olmuş gönlümü aşk kalemiyle Silinmiş yazıların üstüne bir çizgi daha çekmek hevesiyle Adını yazıp sildikçe paragrafın başına Satır satır atlıyorum üzerinden çizgiler geçsin diye Silgi olmuş hislerim kalın puntoları kazırken mazi satırında Yeni sayfalar açsın umudunu taşıyor kalemim yazdıkça İsimler silinmiş hisler kazınmış yırtılacak sanki kağıt Baktıkça sinemde yükseliyor kendiliğinden bir ağıt Yorgun kalem, bıkkın zemin aşktan neden hep çekiyor Küheylan olan nefsin terkisinden yavaş yavaş iniyor Keşkeler savruluyor yazdıkça kalemin ucundan sağa sola Yorgun kalem neylesin oyuncak olmuş densiz gönlün avucunda Demlenmiş çay dökülmüş satırların üzerine bardaktan Kahve kokusunda sinmiş çıkmıyor karalanmış yapraktan O mahrem koku kalmamış uçmuş silindikçe sinesinden Methiyeleri çürütmüş reddiyeler çizildikçe elinden Yazan kim? Ya silen! Çalan kanun hangi aşkı terennüm eder böyle İçli keman hangi hüznü haykırırsın sen söyle Aşka hançer sokan kalem hangi şairin elindeydi Mecnun ile leyla kim bilir belki bir vesveseydi Nedim nerden alırdı mürekkebi nehirden mi acep Yetmedi diyeceklerime ne zaman ne bir hokka mürekkep Baharı müjdeleyen bir gelişi yansıtıyor sanki aynalar Kalemin gölgesi belki sadece yazdığı kadar. Eyy adı defalarca hoyratça karalanmış sevgili Adını varlığını hasretini arzulamaktan başka ne var eder beni… |