12 EYLÜL12 EYLÜL Zaman seksenli yıllar aylardan Eylül’dü Sonbahar gelmeden yapraklar döküldü Sokaklarda inzibatlar ejderha gibi endamla Korku salıyordu elinde tuttuğu silahla Sömürülürken nerdeyse bütün dünya İçimizden onlara uşaklar vardı askeri makamda Tutuşturdu görünmeyen eller ateşi sokaklarda Kardeşin kardeşle ne derdi olabilirdi aynı vatanda Hesaplar yapılmıştı uzak kıtadaki beyaz binada Milletin tepesine çökeceklerdi yeniden hunharca Apoletler takılınca başkası tarafından Emir almak dokunmazdı küffardan, gâvurdan Ajanlar cirit atıyordu Çorum’da Maraş’ta Mermiler sıkıldı pervazların arkasından sağa sola... Alevlenince sokaklar kurguyla, silah sesiyle Zamanını bekledi darbeci cunta pençesiyle Çok sürmedi tanklar göründü meydanda Kelepçeler takıldı sağcı ve solculara bir anda Bir tebrik geldi! Beyaz Saray’dan Kenan’a Başardın sende diğerleri gibi kahramanca Anlamadı meydanda kardeş kardeşle kavga edenler Nerden bileceklerdi at gözlüğü ile gezenler Kuruldu mahkemeler dar ağacının gölgesinde Hakimler hüküm verecekti önlerine gelen listelere Hakimin hükmü dar ağacının ipine yazıldı Hapishanenin duvarlarına vasiyetler kazıldı Çığlıklar yıkadı Ulucanlar’ın taş zeminini Pencerelerin baktığı tek yer dar ağacının direkleri Masum olur mu masumu asan hükmü veren hâkim İlahi mizan kurulunca görecek elbet ettiğini zalim |