ölüm
ÖLÜM
Bırakıldım karanlık dehlize indikçe indim Mekansız mekanda! yoktu ben ve bedenim Ruhum muydu düşünen, yoksa kelimeler mi? Gören gözüm müydü! yoksa gönlüm mü? Üstünde gezdiğim toprak şimdi yorganım Deryaya fırlatıp sektirdiğim taşlar yastığım Dalına çıktığım ağaçlar başımda dikilir Siyah bin bir rengiyle karanlıkta, gece irkilir Seher vakti ses verirdi aksamadan saatim Yelkovan durmuş, akrep kırık hani akıp giden vaktim? Yapraklarını koparan yok duvarımda ıssız takvim İdrakim bedenim gibi donuk, sınırsız artık vaktim Tadı zehir, zevki ıstırapmış yalan dünyanın Eyvah! bitti artık peşinden koştuğum yalanın Neye yarar yaşarken övülmüşsün Komşularına bir bak! Eyvah ki ölmüşsün! Birkaç dost tarafından gömülmüşsün Yaratıldığın toprakla nihayet örtülmüşsün... |