Bilmesen de
Bilmesen de gökyüzünün siyah olduğunu
Güneşin kan kırmızısı doğduğunu Kime/neye yanaşsam/dokunsam sararıp solduğunu Mor güllerin pişmanlık koktuğunu Nereden bileceksin ki ... Beni bıraktığın zamanda kaybolduğumu Bilmesen de mâtem okuyan kuşların omzuma konduğunu Çakalların her sabah odamda uluduğunu Taş duvarlar, taş kaldırımlar... Ezberledi varlığından çok yokluğunu Nereden bileceksin ki ... Her gün daha da pare pare yok olduğumu Bilmesen de toprağa ter dikilip, gözyaşı okunduğunu Kavuşamayanların selâsının derinden duyulduğunu Karşıda dert girdabı dağların koyuluğunu Unutmadım senle o kısacık otobüs yolculuğunu Nereden bileceksin ki ... Beni koyduğun son durakta hâlen durduğumu Bilmesen de her gün batımının denizde boğulduğunu Leylaklara vurgun turnaların yalnızlığıma kâni olduğunu Benden öte, ummadığım benin mâni olduğunu Bilemedim ki gülle nasıl konuşulduğunu Nerden bileceksin ki ... Acı ile yoğrulan umutsuz suskunluğumu 4.5.2024 Bâr-ı Kalem |
Kavuşamayanların selâsının derinden duyulduğunu
Karşıda dert girdabı dağların koyuluğunu
Unutmadım senle o kısacık otobüs yolculuğunu
Nereden bileceksin ki ...
Beni koyduğun son durakta hâlen durduğumu..." harika bir anlatım şairin yüreğinde demlenen o derin aşka sevdaya dair hisler aynı güzellikte hatta daha da naif ifadelerle özenle seçilmiş kelimelerle dizelere mahir şekilde... dizelere yansıtılmış, gönülden tebrikler.
Nicelerine diyor esenlikler diliyorum.