BİR YUDUM SEVGİ, İKİ DAMLA GÖZYAŞIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir Yudum Sevgi ve Gözyaşı
Eski bir evin bahçesinde, solgun çiçekler arasında dolaşan yaşlı bir kadın vardı. Gözleri hüzünle doluydu, yılların yorgunluğunu taşıyordu. Adı Leyla’ydı. Bahçenin ortasında durdu ve gözleri yaşardı. Gözyaşları, kırık yılların hatırasını taşıyordu. Leyla’nın kalbi, bir zamanlar sevgiyle doluydu. Gençliğinde, bahçede aşkla dans etmişti. Ancak zamanla, hayatın acımasızlığı onu yaralamıştı. Sevdiklerini kaybetmiş, umutları solmuştu. Gözyaşları, bu kırık yılların izleriydi. Bir gün bahçede otururken, yanına genç bir adam geldi. Gözleri Leyla’nın gözyaşlarına takıldı. “Neden ağlıyorsunuz?” diye sordu. Leyla, yabancıya bakarken içini bir sıcaklık kapladı. Adamın gözlerinde sevgi ve umut parlıyordu. Adam, Leyla’nın elini tuttu ve “Bir yudum sevgi içelim,” dedi. Leyla şaşkın bir şekilde ona baktı. Adamın gözyaşları, Leyla’nınkilerle birleşti. “Kırık yılların ardından yeniden doğmak için bir yudum sevgiye ihtiyacımız var,” dedi. Leyla, genç adamın sözlerini içine sindirdi. Bahçede, solgun çiçeklerin arasında, bir yudum sevgiyle yeniden doğdu. Gözyaşları artık acı değil, umudu simgeliyordu. Leyla ve genç adam, ruhlarının kanatlarıyla hafifledi, gökyüzüne doğru uçtular. Bu hikaye, sevgi ve umudun gücünü anlatıyor. Kırık yılların ardından bile bir yudum sevgiyle yeniden doğabiliriz. ÖYKÜ-2 Bir Yudum Sevgi Bölüm 1: Gönül Tezgahında Şiir Dokumak Ayşe, küçük bir köyün sessiz sokaklarında yaşardı. Gözleri hafifçe yaşarmış gibi görünürdü, çünkü içinde bir hüzün taşırdı. Ayşe’nin gözyaşları, yılların hatırasını taşıyan tuzlu izlerdi. Her damlasında bir hikaye saklıydı. Bir gün, Ayşe gönül tezgahına oturdu. İplik iplik nakışında, sevgilisinin adını işlemeye başladı. “Sen varsın,” dedi sessizce. Her iğne batışında, sevgilisinin varlığına dokunuyordu. Aşk yolunun kanununu okurken, kalbinin ritmi değişti. Madde madde yokuşunda, sevgilisinin izini takip etti. Bölüm 2: Fikir Vadisinde Bir İrmak Bir sabah, Ayşe penceresinden dışarı baktığında, fikir vadisinden bir ırmak geçtiğini gördü. Eğilir serviler, suyundan içerdi. Ayşe, bu ırmakta sevgilisinin yansımasını aradı. Bağrında ay doğdu, zambaklar açtı. Sessiz sessiz akışında, sevgilisinin varlığına şahit oldu. Bölüm 3: Öz Suyusun Hayat Ayşe, sevgilisinin öz suyusuydu. Hayat denen şişenin içinde, keder ile neşenin karışımıydı. Sevda cephesinde şehit düşenin gözleri, donuk donuk bakışında sevgilisini arıyordu. Ayşe’nin içindeki bu sevgi, zamanın ötesinde bir güçtü. Sonuç: Bir Yudum Sevgi Ayşe, sevgilisinin adını nakışla işlerken, gözyaşları sevgiyle karıştı. Bir yudum sevgi içti gözlerinden. Kırık yılların yükünü hafifletti. Ruhunun kanatları umutla dolup taştı. Bir yudum sevgiyle yeniden doğdu.
..
Bir yudum sevgi içtim gözlerinden, Gözyaşların tuzlu, kalbimde tatlı bir iz bıraktı. Ruhumun kanatları hafifledi, uçtu, Sevgiyle dolup taşan bir denizde kayboldu. Gözyaşların, kırık yılların hatırası, Her damlasında bir hikaye saklı. Sevgi, onları iyileştiren sihirli bir iksir, Kalbimde açan bir çiçek gibi büyüyor. Bir yudum sevgiyle, gözyaşlarını içtim, Kırık yılların yükünü hafiflettim. Ruhumun kanatları, umutla dolup taştı, Bir yudum sevgiyle yeniden doğdum. UMUT-SEVGİ-ÖZLEM-NEJAT HOCA |
yarınlara nice güzel eserler bırakmanız dileğiyle; kaleminize yüreğinize sağlık