Zaman değirmeninde öğünmeyen can mı var?

İlginiz için teşekkür ediyor, esenlikler diliyorum.

Evet kardeşim
Rabbim bizi mahcub etmesin
Amin.
Çok saygımla Üstadım

İrade-i küllî yanında kulun sahip olduğu irade-i cüz'înin hükmü ne ki? Gün gelecek cümle mevcudat o iradeye ram olacak.
İlginiz için teşekkür ediyor, esenlikler diliyorum.

Kadri Bey Üstadım,
İlginize teşekkür ediyor, sıhhat ve huzur dileklerimle selâmlıyorum.

Afet Hanım,
Yorumların görülmesinde İnternet hızından kaynaklanan bazı gecikmeler olabiliyor. Hızlı görülmemesi sonucu aynı yorumun dört kez tekrarlandığını bilirim. Ben yaşadım. Teknik mevzu. Tasalanmayın. Diğerini sildim.
Sıhhat ve huzur diliyorum.
Muhabbetle selâmlıyorum.

İnternette sorun vardı yorumu gönderdim kapandı, daha sonraaa yeniden yapıştırdım diğerini silemedim dilerseniz silebilirsiniz. Sizi ön sayfada görmek sevindirdi beni, her zaman aramızda görmek isterim. Selamlar...

Afet Hanım,
İlginize ve taltifkâr yorumunuza teşekkür ediyor, Denizli'den selâmlarımı ve sıhhat dileklerimi iletiyorum.

Hikmet Bey Kardeşim,
Biz "mubadil" değiliz.
İstiklâl Harbi sonrasında Anadolu'da yaşayan Rumlar ile Selânik vilâyetindeki Türklerin karşılıklı değişimine mübadele, o değişimde Anadolu'ya gelenlere de mübadil denir . Muhacir ile mübadili lütfen karıştırmayınız.
Bizim soyumuz öz be öz Türk olup, Rumeli'nin fethinde o topraklara Anadolu'dan gitmiş, yüzyıllarca orada Türk ve Müslüman olarak yaşayıp oraları devletinin şanı ile yüceltmiş, devletin zayıflaması ile de zorla yerlerinden koparılarak yeniden Anadolu'ya dönmüş "muhacir" diye adlandırılan Türkleriz. Aslımız Yörük/Türkmen'dir.
1982 yılında ben de Kırşehir'de bir öğretim yılı süresince bulundum.
Oradaki "göçmen" diye bilinen insanlarla da muhabbetim oldu. Onlara göçmen denilmesi yanlıştı ve bunu ben o zaman da söyledim, şimdi de söylüyorum. Balkanlardan tarihte 93 harbi diye bilinen savaş sebebiyle gelenler göçmen değil, muhacirdir.
Fakat, Yunanistan ile Atatürk'ün sağlığında yapılan karşılıklı mübadele anlaşması ile 1936'da başlayan ve dalga dalga 1951 yılına kadar devam eden değişim (mübadele) sırasında Bulgaristan'dan, Makedonya'dan, Romanya'dan, Yugoslavya (Bosna)'dan gelenler de olmuştur ve onlar kendi müracaatları ile göç etmiş kimselerdir. Onlara "göçmen" denilmektedir.
Kavramları doğru kullanmak gerek.
Bildiklerimizi, lisanımızın gerçek anlamı yansıtacağı şekilde neslimize aktarmak bizim görevimizdir. Bu görevi lâyıkıyla yapmayı Rabbim nasip etsin.
Kalbî selâm ile...

Doğru söylüyorsunuz Mustafa Bey.
Muhacir'in Türkçe karşılığı göçen, göçmen demektir.
Sizin şiiriniz bir anıyı yansıtıyor. Ben de kendi hatırımda kalanı yazmak istemiştim. Yoksa ilk muhacirlerin Sevgili Peygamberimiz ve Ensar'ı olduğunu biliyorum.
Sadece şunu söyleyebilirim.
Tehcir; zorla göç ettirme, sürgün etme, yerinden yurdundan zoraki koparma anlamındadır.
Muhacir; Zorla değil, sürgün edilme değil, dolaylı sebeplerden dolayı göç etme demek. Misal, sizin yaşadığınız mübadele (karşılıklı yer değiştirme) anlaşması gereğince yapılan muhacirlik. doğrudan olmasa da dolaylı olarak sizin de dediğiniz gibi "tehcir" sayılır.
Bizde "Tehcir Kanunun" da çıkartılmıştır.
Kırşehir merkezde "Göçmenler Mahallesi" var idi. Balkan göçmenleri yer alıyordu. Onlara "göçmen" diyorlardı. Bizim gibi Kars, Ardahan, Artvin, Erzurum gibi illerden gelenlere de "muhacir" derler. Hala da aynı söyleyiş, nitelendirme devam ediyor.
Kırşehir yerlilerinin yüklediği anlam buydu.
Herkes başkasını önce kendi gibi düşünürmüş ya, ben de acaba Mustafa Beyler de bizim gibi muhacirlerden miymiş, diye düşünmüştüm.
Değerli meslektaşıma sağlıklı, huzurlu, mutlu günler dileklerimle...
Saygı ve selamlar...

Düzenleme:1.5.2024 14:24:01

Hikmet Bey,
Öncelikle sayfama hoş geldiniz.
Uzunca bir yorum ile kullandığım "muhacir" mahlasımın anlamı üzerinde durmuşsunuz. Teşekkür ediyorum.
Ancak, kelimenin temel anlamını net açıklayamamışsınız. Ya da, siz öyle biliyorsunuz.
Ben şu hususu da hatırlatmak isterim.
Muhacir, "tehcir edilmiş olan" demektir.

Tehcir nedir?

Kişinin yaşadığı memlekette yönetici konumunda olan hakim iradenin herhangi bir sebep ile bir topluluğu, bir aileyi, bir şahsı bulunduğu coğrafyadan alıp bir başka yere taşıması, nakletmesi demektir. Yani göçme eylemi kişinin kendi iradesi ile değil, hakim yönetici irade ile olmaktadır.

Benim ailemin geldiği yer şu ân için Tuna Nehrinin güney kısmında kalan Bulgaristan'ın Deliorman Bölgesidir.

Oraya Anadolu'dan giden ilk dedemiz Yusuf Hoca'nın soyu, hâlen, "Yusufhocaoğulları" sülâle adıyla varlığını sürdürmektedir.

Ben Anadolu'da doğmuşum. Babam da öyle. Tarihte '93 Harbi diye bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi esnasında eli silâh tutan, vatan müdafaasında etkili olabilecek yaş ve sıhhattekiler evlerinde, mülklerinde kalmış, yaşlılar, kadın ve çocuklar ise Anadolu'ya tehcir edilmişler.

Yani; "muhacir" mahlasımı ben havadan almadım, gerçek bir muhacir ailenin ferdiyim; "bozkurt" ise, doğduğum yerin adından gelmektedir.

Muhacirlik bir anlamda göçmenliktir; yâni yer değiştirmektir, doğru. Ancak, göçmenlikte kişinin kendi iradesi vardır. Herhangi bir şekilde bulunduğu yerden başka bir yere, bir coğrafyadan başka bir coğrafyaya, ya da bir şehirden başka bir şehire kendi iradesi ile göç söz konusudur. Göçün sebebi ekonomik olabilir, sosyal çatışma olabilir, geçimsizlik olabilir, korku olabilir...Sebep her ne ise, kişi, kendi iradesi ile mekân değiştirebilir. Buna, -şu ân için gittikleri ülkelerin aslî unsurları haline gelmiş olan- işçi ailelerimizi örnek gösterebiliriz. İlk Almanya ve Avusturya ile başlayan işçi göçü zaman içinde Avrupa'nın diğer ülkelerine ve Avustralya'ya yönelmiş, göçmen işçi ailelerimiz 1961 yılının Ekim ayından itibaren dünyanın farklı ülkelerine ekmek peşinde gitmişlerdir. Onların kendi tercihleridir ve onlar göçmendir.
Bir de "göçerler" vardır ki, bir adları da "yörük"tür. "Konar-göçer" bir hayat yaşarlar. Türk Milleti olarak temelimizdir.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk: "Toroslarda dumanı tüten bir yörük çadırı varsa, korkmayın, bu vatan bizimdir." der.

Bilgi dağarcığınızı biraz daha genişletmenize yardımcı olabildimse ne mutlu.

Bilvesîle sıhhat ve huzur dileklerimi iletiyor, muhabbetle selâmlıyorum.

Not:
Şu linklerdeki şiirlerimi de lütfedip okumanızı tavsiye ediyorum.

1) https://www.edebiyatdefteri.com/siir/1287729/muhaceret-2.html
2) https://www.edebiyatdefteri.com/siir/1062560/muhaceret.html

Nurettin Bey Kardeşim,
Uzun zamandır görüşemiyoruz. Ben, bu siteye de 16 aydır çok seyrek olarak bazen uğrayıp bir-iki şiir okuyup çıkıyordum. Dün oruç bozdum. Sitenin seçki sistemi "günün şiiri" pâyesi vermiş. Sürpriz oldu. Mecit Aktürk gönül dostumuzun ifadesiyle "iğreti koltuk" 24 saatliğine bize ikram edilmiş.
Ziyaret edip sayfanda birkaç şiirini okumak istiyorum. Özlemişim.
Bilvesîle kalbî selâmlarımı iletiyor, sıhhat ve huzur diliyorum.

Not:
Cumartesi şiir sohbetlerimiz devam ediyor.
Saat 14:00'de Gerzele'de toplanıyoruz.
Bekleniyorsun.

Mecit Bey Kardeşim,
24 saatliğine iğreti koltuğa bizi de lâyık gören sistemin takdiri değil, asîl yürekli dostların takdiri evlâdır... Eyvallah!
Muhabbetle...

Kalemini kılıçla yarıştıranların mekânında olma hissiyatına kapılalı yıllar oldu. Zaman zaman kırgınlıklar olsa da mekân ortak. Herkes kendi kaleminin renginde bir çizgiyi bu mekânın duvarlarında görmek istiyor. İz bırakabilmek dilek ve duasıyla çizgimizi gören, çizgisini gösteren cümle kalem dostlarına selâm olsun.

Saygıdeğer üstâdım,
Güne son derece yakışan şiirinizi günde görmekten mutluluk duydum, tekrar kutluyorum.
Muhteşem güzellikteki dörtlüğünüz için sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.
Şiire eklemekten memnuniyet duydum.
Sayfama değer kattığınız için sağolun varolun.
Sonsuz selam, sevgi ve saygılarımla💐
Her şey şiirdeki gibi gönlünüzce olsun ve gayet yolunda gitsin inşallah.
Esenlikler ve iyi geceler diliyorum.
Allah'a emanet olunuz.

Şükrü ATAY Üstadım,
Çok teşekkür ediyor, esenlikler diliyorum.

Şu muhabbet dergâhına gelip girdik bir zaman
Zaman su gibi aktı, aman Yâ Rabbî, aman!
Amansız bir zamana bizler olmuşken mihman
Mihmandar kıymet bildi, mihman O'nu bilmedi...

Hangimizin gözünde canlanmıyor ki mazi?
Teşekkür ediyor, esenlikler diliyorum.

Teşekkür ediyorum muhterem Ağabeyim.
Artık şiir paylaşmayacağım deyip çıkmıştım uzun süre evvel amma okumak için girdiğim zamanlarda heyecanımı zapt edemiyordum. Bugün de öyle oldu. Okumak için girdim, şiir paylaşma isteği geldi içimden ve bu şiirimsiyi ekledim.
Takdir okuyucunundur.
Sizlere selâm ve saygılarımı iletiyor, ömrünüze bereket diliyorum.