Bekleyen'e...
Semtin en güzel sokagı seninle yürünür
Sen varsan heryer baharlara bürünür. Çiçekler büker boynunu ar ederler Güzelliğine yenilir cümle kelebekler Diye başladı söze aşık Maşuğun elini sımsıkı tutarak Ve kekeleyek devam etti söze Masumca yutkunarak. Aşkının demliğinde demlenir dururum Nicedir ayak altında ezilir gururum Avcılık maharetim sende beyhude Her defasında yine sana vurulurum Bir defa kemendinle düşürdüğünden beri Bir daha dönemedim kendime geri Maksadım aşkındı maksudum sensin Aşkın yolunda koştum gecemedim seni Aşığın hırpanlamış ayakları dikeni sever Gülünün yolunda bu kaçıncı sefer Mağlup olmaktır maşuğa en büyük zafer Gönül tarlamda hasadım biçemedin seni Nicesinden alaydın nicesinden üstün Bir bana barışıktın dünyaya küskün Beni çok vurdular sonunda düştüm Pusluydu gözlerim secemedim seni Kan ile yoğruldu da gözümün yaşı Menzilimdin sen hemde mihenk taşı Dünyanın acısı, agrısı bir de telaşı Yinede çoktan çok sevemedim seni En sonunda mezarımın taşına yazı olacaksın Taş olsa da kalbim yine sen saracaksın Birgün sende dinecegim yorulacaksın Gözümde yaş idin silemedim seni. Nihayet sözümün eriyim sevdim inatla Ölsemde kalbimdesin haydi rahatla Ayaklarım kanlı olsa bir beyaz atla Duvagının dibinde beklerim seni |
Deryanın suyu mu biter tuzumu, içmekten ne korkarsın?
Bitirmek mi mi zor, seyretmek mi, beklemek mi Bûtimâr?
Selam ve Saygılar.