çıplaklığım bahanesen, sen sevgili katl-i fermanımı destan, çorak topraklarımı gül, gülistan eyleyen, ruhumun tensel fıtratına geç kalmış bir zulümsün.. zulüm doğmak, ölüme nasıl koşar tanrım.. hangi nefes ihanet eder geceye biraz katilim., evet katilim biraz eceline susamışçasına, katliyim katli düşlerimin yanıp, tutuşurcasına sus.. sus deme bana tanrım sustukça, susadıkça bilmez misin kanarım saçlarımın buğulu gölgesine gölgesi ki, canhıraş bir dile düğümsenmiş nar-ı kızıl tebessüm eyle, eyle bir tebessüm fani yakarışıma gülümseyen seyrandır, meydandır varlığın varlığın ki, boynuma dolanan sorgusuz sevda şimdi, sakla beni tanrım yerin katmansız tam da yedi kat dibine sakla bu zulmün katransı zulmetinden sar göğünün har kafesine, nefesine erememektir üşümem, çıplaklığım bahane... ~°~ ~°~ ~°~ . |