Vurgun...
Bam teline bastım ülkemin
Yasak türküler söyledim inadına Sözüm dokundu devrin iktidarına Beni sazımla vurdular... Kırdım kalemi yırttım kağıdı Şiir yazdım şehrin duvarlarına Sızım dokundu şehir eşkıyalarına Beni sözümle vurdular... Dört mevsim yedi iklim dolaştım Gün geldi üşüdüm bir serçe kanadında Gün geldi çiçek açtım mahpushane duvarında Beni Yaz’ımla vurdular... Sevmek dedim inadına sevmek Umutlanmak bir çocuğun düşünde Çoğalmak sevdaya bir annenin gülüşünde Beni azımla vurdular... Dedim bu kirli dünya, değmez kavgaya Tuttum iki elin küçük parmaklarını Uyurken sevdim kokladım saçlarını Ağır geldi Şeytanın çocuklarına! Beni... Kızımla vurdular... Seyyah/ 23.03.2024/ Yol boyu... |
Çok güzel ve bir o kadar da anlamlı bir şiir.
“Vurgun” başlığı da çarpıcı. Ancak şiirin muhtevasına, akışına, anlamına ve kattığı değere bakacak olursak her bendin en sonundaki kelime “vurdular” bence daha uygun olurdu.
Şiir sizin, duygu sizin, emek sizin.
Amacım emeğinize karışmak veya saygısızlık etmek değil.
Keşke sadece rumuz kullanmak yerine adınızı da yazsaydınız.
Şair olarak tanınmak olumsuzluk değil.
Sanat alanında ulaşılacak, hak edilecek bir paye desem…
. . .
Serbest şiirde uygun düşecek aralıklarla kafiyeler kullanılırsa şiirin akışına, ahengine hoşluk katar, musiki katar, akılda kolay kalmasını sağlayabilir.
Bu şiirde uyak hemen hemen yok gibi, ancak rediflerle bu ahenk sağlanmış.
Serbest şiir derken, bazıları ahengi hatta anlam bütünlüğünü hiç dikkate alamdan birer dizelik anlamlı cümleleri alt alta sıralıyorlar. Bu şiir kesinlikle öyle değil.
Özellikle ayak olan uyaklı son dizeler o bendin, bölümün anlamını toparlıyor, açığa çıkarıyor ve söylenmek isteneni ayan beyan vurguluyor.
İşte bu şiiri anlamca değerli kılan ve hatta ahengine ahenk katan son dizeler… Bu dizlerin anlam güzelliğinde ve bütünlüğünde gizli.
Takdire şayan bir şiir.
İçtenlikle kutluyorum.
Saygı ve selamlarımla…
- Çiftçi – 29 Mayıs 2024