Kutsal...
O bahar hiç gelmeyecek
Ne bir yılkı at telaşı bozkırda Ne saçına takılı bir çiçek... (Yoruldum yokluğuna) Ki çok geç kaldım gitmeye Teninden, terinden, gözlerinden... Üstüme kış yağar ruhumda zemheri Yudum yudum içerim sensizliğin zehirinden... Sorsan, bildin mi? Hangi alın terinde saklıdır teselli Kimdir sofrasında açlığını bölüşen bir çocuğun Kim düşürür elinden Celladın avcunda tuttuğu kıyameti? Şimdi dualar sahipsiz İnfazlar yargısız, secdeler arsız... Ve aşksız bütün sevdalar gülüm Yara bere olmuş hayat, yaşayan; yar’sız... Gitmeli buralardan Bu kinden, kavgadan, kandan Kırıp dümeni sığ sularından öfkenin Yelken açmalı kendi hiçliğine insan... Bir; senim var Şehirsiz, parksız, sokaksız Bir; senim var işte Çaysız, şekersiz, Üsküdar’sız... Koca bir işgalin ortasında Kuyusu kazılırken öz yurdun (Hatırla! Ülkem derken nasıl mutlu olurdun) Bir; senim var... Çok... Derin... Hatırasız... Duyarsan, Bir fısıltı gelir de kulağına Cennet vadeden şeytanı İnanma... Duyarsan, Seslenir de sırtından birileri İşte! Bu’dur çokluğun tek doğru şehadeti! İnanma... Duyarsan, Kutsal! diye bir ses "öfkeyi kutsa" diyen bir nefes İnanma... Bir çocuğun gülüşünden Daha sevimli değil Tanrı’ya Ne Mekke, ne Roma, ne Kudüs!... Beni sen anlarsın; Bilirsin sızımdan düşeni Sırtımdan vurup ruhumu deşeni Ne soysuz yaşanıyor bu dünya, ne kahpesiz! Yine de yılmadım işte Bildim ki yarınımda hep acın vardı Umudun önünde kurulmuş darağacın vardı Ne yola geldim, ne yolumdan döndüm İflah olmadım sensiz! (Susarak dinle beni, yarım kalmış sözüm var... Bir gün, o gün olursa eğer... Bil ki sevdam mahşerde...Ruhumda saklı o karar...) -Seyyah- |
İstemsiz gözyaşı oldu şiir