EYLÜL
Sonbahar yaprakları dökülmeye mahkûm
tıpkı gözlerimin gözlerine mahkûmiyeti gibi... hele bir de aylardan Eylül ise, yargısız infazların baş koyduğu bir ölüm korkusu sarıyor benliğimi... ve ben ürperiyorum, üşümelerin ardından yeniden darağacına asılı bir gölge beliriyor gözbebeklerimin içinde... haksızlıkların içinde başkaldırıyor bir çocuk dilsizliğine rağmen sessiz çığlıklar atıyor... ve birileri bildiği halde haksızlığa köpekleşerek susuyor adaletin terazisi ezelden beridir sessizliğe gömülüyor karanlığın içinde büyüyen yalnızlık içine çekiyor herkesi... Eylül Dallarından kopardığı yapraklar kadar acımasızca kopartıyor yürek de var olan sevgiliyi... Eylül yine bıçak sırtı gibi kesiyor hayallerimin dilini ve darağacına çekiyor, kurulan idam sehpasında duran haklı kadının/adamın boynundaki ipini... 21 Eylül 2016 |